کات (0.00336 دووةم)
  • ئەنجام: ( 1
  • بۆ 9
  • ليرەوە 9
  • )
#1

Interpretation of ( إبراهيم 12 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ "O, bize yollarımızı göstermişken neden Allah'a tevekkül etmeyecekmişiz? Bize yaptığınız eziyetlere elbette sabredeceğiz. Tevekkül edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler." ] - Interpretation of ( Ibrahim 12 )

[ وَمَا لَنَا أَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللَّهِ وَقَدْ هَدَانَا سُبُلَنَا وَلَنَصْبِرَنَّ عَلَى مَا آذَيْتُمُونَا وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ ] - إبراهيم 12

وةرطيَران ئایەت | 1762 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#2

Interpretation of ( النحل 42 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O Allah yolunda hicret edenler, sabrederler ve yalnız Rablerine tevekkül ederler. ] - Interpretation of ( An-Nahl 42 )

[ الَّذِينَ صَبَرُوا وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ ] - النحل 42

وةرطيَران ئایەت | 1943 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#3

Interpretation of ( الأحزاب 48 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İnkârcılara, ikiyüzlülere itaat etme, onların ezalarına aldırma; Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. ] - Interpretation of ( Al-Ahzab 48 )

[ وَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَالْمُنَافِقِينَ وَدَعْ أَذَاهُمْ وَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ وَكَفَى بِاللَّهِ وَكِيلًا ] - الأحزاب 48

وةرطيَران ئایەت | 3581 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#4

Interpretation of ( الشورى 36 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Size verilen şeyler, şu iğreti hayatın nimetidir. İnanıp Rablerine tevekkül edenler için Allah katında bulunan ise daha hayırlı, daha kalıcıdır. ] - Interpretation of ( Ash-Shura 36 )

[ فَمَا أُوتِيتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَمَا عِنْدَ اللَّهِ خَيْرٌ وَأَبْقَى لِلَّذِينَ آمَنُوا وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ ] - الشورى 36

وةرطيَران ئایەت | 4308 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#5

Interpretation of ( الأنفال 61 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Eğer barışa eğilim gösterirlerse sen de buna yanaş ve Allah'a tevekkül et. Çünkü O, en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisidir. ] - Interpretation of ( Al-Anfal 61 )

[ وَإِنْ جَنَحُوا لِلسَّلْمِ فَاجْنَحْ لَهَا وَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ ] - الأنفال 61

وةرطيَران ئایەت | 1221 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#6

Interpretation of ( المائدة 11 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya niyet etmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakının! Müminler yalnız Allah'a tevekkül etsinler! ] - Interpretation of ( Al-Ma'idah 11 )

[ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اذْكُرُوا نِعْمَتَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ هَمَّ قَوْمٌ أَنْ يَبْسُطُوا إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ فَكَفَّ أَيْدِيَهُمْ عَنْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ ] - المائدة 11

وةرطيَران ئایەت | 680 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#7

Interpretation of ( يوسف 67 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yakub şunu da söyledi: "Oğullarım, birtek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben, Allah'ın takdir ettiği birşeyi sizden savamam, hüküm yalnız Allah'ındır. Yalnız O'na dayandım ben, yalnız O'na güvenip dayansın tevekkül sahipleri." ] - Interpretation of ( Yusuf 67 )

[ وَقَالَ يَا بَنِيَّ لَا تَدْخُلُوا مِنْ بَابٍ وَاحِدٍ وَادْخُلُوا مِنْ أَبْوَابٍ مُتَفَرِّقَةٍ وَمَا أُغْنِي عَنْكُمْ مِنَ اللَّهِ مِنْ شَيْءٍ إِنِ الْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَعَلَيْهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ ] - يوسف 67

وةرطيَران ئایەت | 1663 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#8

Interpretation of ( آل عمران 159 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah'tan bir merhamet/bir sevgi sayesindedir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba-saba, katı yürekli olsaydın senin çevrenden kesinlikle dağılır giderlerdi. O halde bağışla onları, af dile onlar için; iş ve yönetim konusunda da onlarla şûraya git. Bir kez azmettin mi de artık Allah'a güvenip dayan! Allah, tevekkül edenleri sever. ] - Interpretation of ( Al Imran 159 )

[ فَبِمَا رَحْمَةٍ مِنَ اللَّهِ لِنْتَ لَهُمْ وَلَوْ كُنْتَ فَظًّا غَلِيظَ الْقَلْبِ لَانْفَضُّوا مِنْ حَوْلِكَ فَاعْفُ عَنْهُمْ وَاسْتَغْفِرْ لَهُمْ وَشَاوِرْهُمْ فِي الْأَمْرِ فَإِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلِينَ ] - آل عمران 159

وةرطيَران ئایەت | 452 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#9

Interpretation of ( الزمر 38 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, yemin olsun "Allah!" diyecekler. De onlara: "Peki, Allah dışındaki yakardıklarınız hakkında ne diyorsunuz? Allah bana bir zarar vermek istese, O'nun vereceği zararı uzaklaştırabilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilese, O'nun rahmetini tutabilirler mi?" De ki: "Bana Allah yeter! Tevekkül edenler O'na dayanıp güvenirler." ] - Interpretation of ( Az-Zumar 38 )

[ وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُمْ مَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ ] - الزمر 38

وةرطيَران ئایەت | 4096 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish