Çalışma zamanı (0,00332 saniye)
  • Sonuçlar: ( 1
  • - 7
  • | 7
  • )
#1

Şunun açıklamasıdır: ( An-Nahl 127 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ vaṣbir vemâ ṣabruke illâ billâhi velâ taḥzen `aleyhim velâ tekü fî ḍayḳim mimmâ yemkürûn. ] - Şunun açıklamasıdır: ( An-Nahl 127 )

[ وَاصْبِرْ وَمَا صَبْرُكَ إِلَّا بِاللَّهِ وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلَا تَكُ فِي ضَيْقٍ مِمَّا يَمْكُرُونَ ] - النحل 127

Çeviri hakkında Ayet | 2028 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#2

Şunun açıklamasıdır: ( Maryam 9 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ ḳâle keẕâlik. ḳâle rabbüke hüve `aleyye heyyinüv veḳad ḫalaḳtüke min ḳablü velem tekü şey'â. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Maryam 9 )

[ قَالَ كَذَلِكَ قَالَ رَبُّكَ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٌ وَقَدْ خَلَقْتُكَ مِنْ قَبْلُ وَلَمْ تَكُ شَيْئًا ] - مريم 9

Çeviri hakkında Ayet | 2259 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#3

Şunun açıklamasıdır: ( An-Nisa' 40 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ inne-llâhe lâ yażlimü miŝḳâle ẕerrah. vein tekü ḥasenetey yüḍâ`ifhâ veyü'ti mil ledünhü ecran `ażîmâ. ] - Şunun açıklamasıdır: ( An-Nisa' 40 )

[ إِنَّ اللَّهَ لَا يَظْلِمُ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ وَإِنْ تَكُ حَسَنَةً يُضَاعِفْهَا وَيُؤْتِ مِنْ لَدُنْهُ أَجْرًا عَظِيمًا ] - النساء 40

Çeviri hakkında Ayet | 533 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#4

Şunun açıklamasıdır: ( Ghafir 50 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ ḳâlû evelem tekü te'tîküm rusülüküm bilbeyyinât. ḳâlû belâ. ḳâlû fed`û. vemâ dü`âü-lkâfirîne illâ fî ḍalâl. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Ghafir 50 )

[ قَالُوا أَوَلَمْ تَكُ تَأْتِيكُمْ رُسُلُكُمْ بِالْبَيِّنَاتِ قَالُوا بَلَى قَالُوا فَادْعُوا وَمَا دُعَاءُ الْكَافِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَالٍ ] - غافر 50

Çeviri hakkında Ayet | 4183 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#5

Şunun açıklamasıdır: ( Hud 109 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ felâ tekü fî miryetim mimmâ ya`büdü hâülâ'. mâ ya`büdûne illâ kemâ ya`büdü âbâühüm min ḳabl. veinnâ lemüveffûhüm neṣîbehüm gayra menḳûṣ. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Hud 109 )

[ فَلَا تَكُ فِي مِرْيَةٍ مِمَّا يَعْبُدُ هَؤُلَاءِ مَا يَعْبُدُونَ إِلَّا كَمَا يَعْبُدُ آبَاؤُهُمْ مِنْ قَبْلُ وَإِنَّا لَمُوَفُّوهُمْ نَصِيبَهُمْ غَيْرَ مَنْقُوصٍ ] - هود 109

Çeviri hakkında Ayet | 1582 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#6

Şunun açıklamasıdır: ( Luqman 16 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ yâ büneyye innehâ in tekü miŝḳâle ḥabbetim min ḫardelin fetekün fî ṣaḫratin ev fi-ssemâvâti ev fi-l'arḍi ye'ti bihe-llâh. inne-llâhe leṭîfün ḫabîr. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Luqman 16 )

[ يَا بُنَيَّ إِنَّهَا إِنْ تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ فَتَكُنْ فِي صَخْرَةٍ أَوْ فِي السَّمَاوَاتِ أَوْ فِي الْأَرْضِ يَأْتِ بِهَا اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ ] - لقمان 16

Çeviri hakkında Ayet | 3485 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish
#7

Şunun açıklamasıdır: ( Hud 17 ) içinde Turkish ile Turkish Transliteration - tr

[ efemen kâne `alâ beyyinetim mir rabbihî veyetlûhü şâhidüm minhü vemin ḳablihî kitâbü mûsâ imâmev veraḥmeh. ülâike yü'minûne bih. vemey yekfür bihî mine-l'aḥzâbi felnâru mev`idüh. felâ tekü fî miryetim minhü innehü-lḥaḳḳu mir rabbike velâkinne ekŝera-nnâsi lâ yü'minûn. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Hud 17 )

[ أَفَمَنْ كَانَ عَلَى بَيِّنَةٍ مِنْ رَبِّهِ وَيَتْلُوهُ شَاهِدٌ مِنْهُ وَمِنْ قَبْلِهِ كِتَابُ مُوسَى إِمَامًا وَرَحْمَةً أُولَئِكَ يُؤْمِنُونَ بِهِ وَمَنْ يَكْفُرْ بِهِ مِنَ الْأَحْزَابِ فَالنَّارُ مَوْعِدُهُ فَلَا تَكُ فِي مِرْيَةٍ مِنْهُ إِنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يُؤْمِنُونَ ] - هود 17

Çeviri hakkında Ayet | 1490 Yazar | Turkish Transliteration Dil | Turkish