الزمن (0,00396 ثانية)
  • النتائج: ( 1
  • الى 5
  • من 5
  • )
#1

ترجمة ( هود 26 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Korkunç bir gününün azabına uğramanızdan korkuyorum." demişti de, ] - ترجمة ( Hud 26 )

[ أَنْ لَا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ أَلِيمٍ ] - هود 26

حول الترجمة الآية | 1499 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#2

ترجمة ( الحج 4 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O şeytan üzerine şöyle yazılmıştır: Kim buna dost olursa muhakkak o onu saptırır ve onu, alevi zorlu ateşin azabına götürür. ] - ترجمة ( Al-Hajj 4 )

[ كُتِبَ عَلَيْهِ أَنَّهُ مَنْ تَوَلَّاهُ فَأَنَّهُ يُضِلُّهُ وَيَهْدِيهِ إِلَى عَذَابِ السَّعِيرِ ] - الحج 4

حول الترجمة الآية | 2599 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#3

ترجمة ( لقمان 21 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Böylelerine, Allah'ın indirdiğine uyun dendiğinde şu cevabı verirler: "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı? ] - ترجمة ( Luqman 21 )

[ وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَا أَنْزَلَ اللَّهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ آبَاءَنَا أَوَلَوْ كَانَ الشَّيْطَانُ يَدْعُوهُمْ إِلَى عَذَابِ السَّعِيرِ ] - لقمان 21

حول الترجمة الآية | 3490 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#4

ترجمة ( الأحقاف 21 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Âd kavminin kardeşini de an! O, kendinden önce ve sonra uyarıcıların gelip geçtiği Ahkaf'ta, toplumunu şöyle uyarmıştı: "Allah'tan başkasına kulluk/ibadet etmeyin! Gerçek şu ki, ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum." ] - ترجمة ( Al-Ahqaf 21 )

[ وَاذْكُرْ أَخَا عَادٍ إِذْ أَنْذَرَ قَوْمَهُ بِالْأَحْقَافِ وَقَدْ خَلَتِ النُّذُرُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ ] - الأحقاف 21

حول الترجمة الآية | 4531 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#5

ترجمة ( البقرة 126 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İbrahim şöyle yakarmıştı: "Rabbim! Şu kenti güvenli bir kent yap, halkının Allah'a ve âhiret gününe inananlarını çeşitli ürünlerle rızıklandır." Rab dedi ki: "Küfre sapanları az bir nimetle rızıklandırır, sonra da ateş azabına itiveririrm. Ne kötü bir dönüş yeridir o!" ] - ترجمة ( Al-Baqarah 126 )

[ وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ اجْعَلْ هَذَا بَلَدًا آمِنًا وَارْزُقْ أَهْلَهُ مِنَ الثَّمَرَاتِ مَنْ آمَنَ مِنْهُمْ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ قَالَ وَمَنْ كَفَرَ فَأُمَتِّعُهُ قَلِيلًا ثُمَّ أَضْطَرُّهُ إِلَى عَذَابِ النَّارِ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ ] - البقرة 126

حول الترجمة الآية | 133 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish