الزمن (0,00331 ثانية)
  • النتائج: ( 1
  • الى 5
  • من 5
  • )
#1

ترجمة ( طه 89 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Görmüyorlar mı ki; o buzağı onlara bir sözü geri çeviremiyor; kendilerine bir zarar veremiyor, bir yarar sağlayamıyor. ] - ترجمة ( Ta-ha 89 )

[ أَفَلَا يَرَوْنَ أَلَّا يَرْجِعُ إِلَيْهِمْ قَوْلًا وَلَا يَمْلِكُ لَهُمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا ] - طه 89

حول الترجمة الآية | 2437 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#2

ترجمة ( هود 69 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yemin olsun, resullerimiz İbrahim'e muştu getirip "Selam!" demişlerdi. O da "Selam!" demiş, fazla beklemeden kızartılmış bir buzağı getirmişti. ] - ترجمة ( Hud 69 )

[ وَلَقَدْ جَاءَتْ رُسُلُنَا إِبْرَاهِيمَ بِالْبُشْرَى قَالُوا سَلَامًا قَالَ سَلَامٌ فَمَا لَبِثَ أَنْ جَاءَ بِعِجْلٍ حَنِيذٍ ] - هود 69

حول الترجمة الآية | 1542 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#3

ترجمة ( طه 88 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Sâmirî onlar için, böğürmesi olan bir buzağı heykeli çıkardı. Dediler ki: "Bu, hem sizin hem de Mûsa'nın tanrısıdır. Ama Mûsa unuttu." ] - ترجمة ( Ta-ha 88 )

[ فَأَخْرَجَ لَهُمْ عِجْلًا جَسَدًا لَهُ خُوَارٌ فَقَالُوا هَذَا إِلَهُكُمْ وَإِلَهُ مُوسَى فَنَسِيَ ] - طه 88

حول الترجمة الآية | 2436 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#4

ترجمة ( الأعراف 148 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Mûsa'nın kavmi, onun Allah'la konuşmaya gidişinden sonra, süs eşyalarından oluşmuş, böğürebilen bir buzağı heykelini ilah edinmişti. Görmediler mi ki, o onlarla ne konuşabiliyor ne de kendilerine yol gösterebiliyor? Onu benimsediler ve zalimler haline geldiler. ] - ترجمة ( Al-A'raf 148 )

[ وَاتَّخَذَ قَوْمُ مُوسَى مِنْ بَعْدِهِ مِنْ حُلِيِّهِمْ عِجْلًا جَسَدًا لَهُ خُوَارٌ أَلَمْ يَرَوْا أَنَّهُ لَا يُكَلِّمُهُمْ وَلَا يَهْدِيهِمْ سَبِيلًا اتَّخَذُوهُ وَكَانُوا ظَالِمِينَ ] - الأعراف 148

حول الترجمة الآية | 1102 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#5

ترجمة ( البقرة 93 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hani, kesin söz almıştık sizden de Tûr'u üzerinize kaldırmıştık. "Size verdiğimizi kuvvetlice tutun ve dinleyin!" demiştik. Şöyle demişlerdi: "Dinledik ve isyan ettik." İnkârları yüzünden gönüllerine buzağı içirildi. De ki: "Eğer inanan kişilerseniz, ne kötü şeydir size imanınızın emretmekte olduğu!" ] - ترجمة ( Al-Baqarah 93 )

[ وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُوا مَا آتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاسْمَعُوا قَالُوا سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَأُشْرِبُوا فِي قُلُوبِهِمُ الْعِجْلَ بِكُفْرِهِمْ قُلْ بِئْسَمَا يَأْمُرُكُمْ بِهِ إِيمَانُكُمْ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ ] - البقرة 93

حول الترجمة الآية | 100 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish