Duración (0,00723 segundos)
  • Resultado: ( 91
  • para 100
  • de 129
  • )
#96

Interpretation of ( At-Tawba 72 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah, mümin erkeklerle mümin kadınlara, altından ırmaklar akan cennetler vaat etmiştir. Sürekli kalacaklardır orada. Adn cennetlerinde de tertemiz barınaklar vaat etmiştir. Allah'ın bir hoşnutluğu ise hepsinden büyüktür. İşte budur o büyük başarı/o büyük kurtuluş. ] - Interpretation of ( At-Tawba 72 )

[ وَعَدَ اللَّهُ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً فِي جَنَّاتِ عَدْنٍ وَرِضْوَانٌ مِنَ اللَّهِ أَكْبَرُ ذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ ] - التوبة 72

Acerca de la traducción Aya | 1307 Autor | Yasar Nuri Ozturk Idioma | Turkish
#97

Interpretation of ( Al-A'raf 131 ) in Amazigh by Ramdane At Mansour - ber

[ Ma iusa ten id ise$, ad inin: "nne$ wagi". Ma tusa ten id tucmip, a p sbibben i Musa akked wid illan yides. Ayen iveôôun yidsen, day maççi ar Öebbi kan? Maca, tegwti segsen ur ssinen. ] - Interpretation of ( Al-A'raf 131 )

[ فَإِذَا جَاءَتْهُمُ الْحَسَنَةُ قَالُوا لَنَا هَذِهِ وَإِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَطَّيَّرُوا بِمُوسَى وَمَنْ مَعَهُ أَلَا إِنَّمَا طَائِرُهُمْ عِنْدَ اللَّهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ ] - الأعراف 131

Acerca de la traducción Aya | 1085 Autor | Ramdane At Mansour Idioma | Amazigh
#98

Interpretation of ( Ash-Shura 23 ) in Amazigh by Ramdane At Mansour - ber

[ D wagi is Ipbecciô Öebbi imdanen iS, wid iumnen, ixeddmen ayen ilhan. Ini: "ur awen ssutre$ taqdiât, af waya, siwa lmaênana i llezm nnwen". Win ixedmen ise$, ad as Nernu degs lehhu. Öebbi, ih, Ipsemmiê, Ippara tajmilt. ] - Interpretation of ( Ash-Shura 23 )

[ ذَلِكَ الَّذِي يُبَشِّرُ اللَّهُ عِبَادَهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ قُلْ لَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِلَّا الْمَوَدَّةَ فِي الْقُرْبَى وَمَنْ يَقْتَرِفْ حَسَنَةً نَزِدْ لَهُ فِيهَا حُسْنًا إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ شَكُورٌ ] - الشورى 23

Acerca de la traducción Aya | 4295 Autor | Ramdane At Mansour Idioma | Amazigh
#99

Interpretation of ( At-Talaq 4 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Âdetten kesilen kadınlarınızın iddet bekleme sürelerinde kuşkuya düşerseniz, onların iddetleri üç aydır. Hiç âdet görmemiş kadınların süreleri de böyledir. Gebe olan kadınların süreleri ise yüklerini bırakmalarına kadardır. Kim Allah'tan sakınırsa, O ona işinde bir kolaylık nasip eder. ] - Interpretation of ( At-Talaq 4 )

[ وَاللَّائِي يَئِسْنَ مِنَ الْمَحِيضِ مِنْ نِسَائِكُمْ إِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلَاثَةُ أَشْهُرٍ وَاللَّائِي لَمْ يَحِضْنَ وَأُولَاتُ الْأَحْمَالِ أَجَلُهُنَّ أَنْ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مِنْ أَمْرِهِ يُسْرًا ] - الطلاق 4

Acerca de la traducción Aya | 5221 Autor | Yasar Nuri Ozturk Idioma | Turkish
#100

Interpretation of ( Al-Anfal 7 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O sırada Allah, iki gruptan birinin kesinlikle sizin olacağını vaat ediyordu. Ve siz, güçsüz ve silahsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah ise hakkı kendi kelimeleriyle tam bir biçimde ortaya koymayı ve küfre batmışların ardını-arkasını kesmeyi istiyordu. ] - Interpretation of ( Al-Anfal 7 )

[ وَإِذْ يَعِدُكُمُ اللَّهُ إِحْدَى الطَّائِفَتَيْنِ أَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّونَ أَنَّ غَيْرَ ذَاتِ الشَّوْكَةِ تَكُونُ لَكُمْ وَيُرِيدُ اللَّهُ أَنْ يُحِقَّ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ وَيَقْطَعَ دَابِرَ الْكَافِرِينَ ] - الأنفال 7

Acerca de la traducción Aya | 1167 Autor | Yasar Nuri Ozturk Idioma | Turkish
#91

Interpretation of ( Al Imran 153 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Siz şaşkınlıkla sağa-sola kaçıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. Resul ise arkanızdan sizi çağırıyordu. Böylece Allah size keder üstüne keder verdi ki, elinizden uçup gidene de size isabet edene de üzülmeyesiniz. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. ] - Interpretation of ( Al Imran 153 )

[ إِذْ تُصْعِدُونَ وَلَا تَلْوُونَ عَلَى أَحَدٍ وَالرَّسُولُ يَدْعُوكُمْ فِي أُخْرَاكُمْ فَأَثَابَكُمْ غَمًّا بِغَمٍّ لِكَيْلَا تَحْزَنُوا عَلَى مَا فَاتَكُمْ وَلَا مَا أَصَابَكُمْ وَاللَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ ] - آل عمران 153

Acerca de la traducción Aya | 446 Autor | Yasar Nuri Ozturk Idioma | Turkish
#92

Interpretation of ( An-Nahl 30 ) in Amazigh by Ramdane At Mansour - ber

[ Ad inin i wid ipêezziben: "d acu id Issers Mass nnwen"? A d inin: "d lxiô". I wid imaânen, ise$ di ddunit agi. Pifxiô, war ccekk, axxam aneggaru. Ay d umâin uxxam n wid ipêezziben! ] - Interpretation of ( An-Nahl 30 )

[ وَقِيلَ لِلَّذِينَ اتَّقَوْا مَاذَا أَنْزَلَ رَبُّكُمْ قَالُوا خَيْرًا لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا فِي هَذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةٌ وَلَدَارُ الْآخِرَةِ خَيْرٌ وَلَنِعْمَ دَارُ الْمُتَّقِينَ ] - النحل 30

Acerca de la traducción Aya | 1931 Autor | Ramdane At Mansour Idioma | Amazigh
#93

Interpretation of ( At-Tawba 52 ) in Amazigh by Ramdane At Mansour - ber

[ Ini: "acu teggunim ad ivôu yidne$, siwa yiwen si sin ise$iyen? Nekwni negguni a kwen Iwwet Öebbi, s uâaqeb ara d iasen s$uôeS, ne$ seg ifassen nne$. Ihi gganit, nekwni a neggani yidwen". ] - Interpretation of ( At-Tawba 52 )

[ قُلْ هَلْ تَرَبَّصُونَ بِنَا إِلَّا إِحْدَى الْحُسْنَيَيْنِ وَنَحْنُ نَتَرَبَّصُ بِكُمْ أَنْ يُصِيبَكُمُ اللَّهُ بِعَذَابٍ مِنْ عِنْدِهِ أَوْ بِأَيْدِينَا فَتَرَبَّصُوا إِنَّا مَعَكُمْ مُتَرَبِّصُونَ ] - التوبة 52

Acerca de la traducción Aya | 1287 Autor | Ramdane At Mansour Idioma | Amazigh
#94

Interpretation of ( Al-FatH 26 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İnkâr edenler, kalplerine öfkeli taassubu, o cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah ise huzur ve mutluluğunu resulünün, inananların üstüne indirmişti. Onları, takva kelimesine bağlı tutmuştu. Zaten onlar buna layık ve ehil idiler. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir. ] - Interpretation of ( Al-FatH 26 )

[ إِذْ جَعَلَ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي قُلُوبِهِمُ الْحَمِيَّةَ حَمِيَّةَ الْجَاهِلِيَّةِ فَأَنْزَلَ اللَّهُ سَكِينَتَهُ عَلَى رَسُولِهِ وَعَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَأَلْزَمَهُمْ كَلِمَةَ التَّقْوَى وَكَانُوا أَحَقَّ بِهَا وَأَهْلَهَا وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا ] - الفتح 26

Acerca de la traducción Aya | 4609 Autor | Yasar Nuri Ozturk Idioma | Turkish
#95

Interpretation of ( Hud 116 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Sizden önceki kuşakların söz ve eser sahibi olanları, yeryüzünde bozgunculuktan alıkoymalı değiller miydi? Ama içlerinden kurtarmış olduklarımızın az bir kısmı dışında hiçbiri bunu yapmadı. Zulme sapanlar ise içine gömüldükleri servet şımarıklığının ardına düşüp suçlular haline geldiler. ] - Interpretation of ( Hud 116 )

[ فَلَوْلَا كَانَ مِنَ الْقُرُونِ مِنْ قَبْلِكُمْ أُولُو بَقِيَّةٍ يَنْهَوْنَ عَنِ الْفَسَادِ فِي الْأَرْضِ إِلَّا قَلِيلًا مِمَّنْ أَنْجَيْنَا مِنْهُمْ وَاتَّبَعَ الَّذِينَ ظَلَمُوا مَا أُتْرِفُوا فِيهِ وَكَانُوا مُجْرِمِينَ ] - هود 116

Acerca de la traducción Aya | 1589 Autor | Yasar Nuri Ozturk Idioma | Turkish