Temps d'exécution (0,00295 secondes)
  • Résultats: ( 1
  • vers 5
  • de 5
  • )
#1

Interprétation de ( Al-Maarij 1 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Soran birisi, geleceği kuşkusuz azabı sordu. ] - Interprétation de ( Al-Maarij 1 )

[ سَأَلَ سَائِلٌ بِعَذَابٍ وَاقِعٍ ] - المعارج 1

Concernant la traduction Ayah | 5376 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#2

Interprétation de ( Adh-Dhariyat 31 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İbrahim sordu: "Amacınız ne, ey elçiler?" ] - Interprétation de ( Adh-Dhariyat 31 )

[ قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ ] - الذاريات 31

Concernant la traduction Ayah | 4706 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#3

Interprétation de ( Al-Hijr 57 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ "Amacınız nedir ey elçiler?" diye sordu. ] - Interprétation de ( Al-Hijr 57 )

[ قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ ] - الحجر 57

Concernant la traduction Ayah | 1859 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#4

Interprétation de ( Al-An'am 30 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Rableri huzurunda durdurulduklarını bir görsen! Sordu: "Gerçek değil miymiş bu?" Dediler: "Rabbimize yemin olsun ki, gerçekmiş." Dedi: "O halde, küfre sapmış olmanızdan dolayı tadın azabı." ] - Interprétation de ( Al-An'am 30 )

[ وَلَوْ تَرَى إِذْ وُقِفُوا عَلَى رَبِّهِمْ قَالَ أَلَيْسَ هَذَا بِالْحَقِّ قَالُوا بَلَى وَرَبِّنَا قَالَ فَذُوقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ ] - الأنعام 30

Concernant la traduction Ayah | 819 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#5

Interprétation de ( Al-Baqarah 260 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hani, İbrahim de şöyle yakarmıştı: "Rabbim, göster bana, nasıl diriltiyorsun ölüleri?" "İnanmadın mı?" diye sordu. "İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin olması için..." Allah dedi ki: "Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındırıp alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. ] - Interprétation de ( Al-Baqarah 260 )

[ وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ أَرِنِي كَيْفَ تُحْيِي الْمَوْتَى قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِنْ قَالَ بَلَى وَلَكِنْ لِيَطْمَئِنَّ قَلْبِي قَالَ فَخُذْ أَرْبَعَةً مِنَ الطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ إِلَيْكَ ثُمَّ اجْعَلْ عَلَى كُلِّ جَبَلٍ مِنْهُنَّ جُزْءًا ثُمَّ ادْعُهُنَّ يَأْتِينَكَ سَعْيًا وَاعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ ] - البقرة 260

Concernant la traduction Ayah | 267 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish