Temps d'exécution (0,00297 secondes)
  • Résultats: ( 1
  • vers 4
  • de 4
  • )
#1

Interprétation de ( Ash-Shura 4 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Göklerdeki ve yerdeki her şey O'nundur. Öylesine yüce, öylesine büyüktür O! ] - Interprétation de ( Ash-Shura 4 )

[ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ ] - الشورى 4

Concernant la traduction Ayah | 4276 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#2

Interprétation de ( Al-An'am 125 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah, iyiye ve güzele götürmek istediğinin göğsünü İslam'a açar. Saptırmak dilediğinin de göğsünü öylesine daraltıp tıkar ki, o, göğe yükseliyormuş gibi olur. Allah, iman etmeyenler üzerine pisliği işte böyle atıverir. ] - Interprétation de ( Al-An'am 125 )

[ فَمَنْ يُرِدِ اللَّهُ أَنْ يَهْدِيَهُ يَشْرَحْ صَدْرَهُ لِلْإِسْلَامِ وَمَنْ يُرِدْ أَنْ يُضِلَّهُ يَجْعَلْ صَدْرَهُ ضَيِّقًا حَرَجًا كَأَنَّمَا يَصَّعَّدُ فِي السَّمَاءِ كَذَلِكَ يَجْعَلُ اللَّهُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ ] - الأنعام 125

Concernant la traduction Ayah | 914 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#3

Interprétation de ( Al-Furqan 18 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Derler ki: "Tespih ederiz seni; seni bırakıp da başka dostlar edinmek bize yaraşmazdı. Ama sen onları ve atalarını öylesine nimetlendirdin ki, zikiri/Kur'an'ı unuttular ve helâke giden bir topluluk oldular." ] - Interprétation de ( Al-Furqan 18 )

[ قَالُوا سُبْحَانَكَ مَا كَانَ يَنْبَغِي لَنَا أَنْ نَتَّخِذَ مِنْ دُونِكَ مِنْ أَوْلِيَاءَ وَلَكِنْ مَتَّعْتَهُمْ وَآبَاءَهُمْ حَتَّى نَسُوا الذِّكْرَ وَكَانُوا قَوْمًا بُورًا ] - الفرقان 18

Concernant la traduction Ayah | 2873 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#4

Interprétation de ( Yusuf 31 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Kadın onların oyunlarını işitince, onlara haber gönderdi. Kendilerine, yaslanarak yiyebilecekleri bir sofra hazırladı ve her birine bir bıçak verdi. Yûsuf'a: "Karşılarına çık!" dedi. Nihayet Yûsuf'u görünce onu öylesine yücelttiler ki, kendilerinin ellerini kestiler. Şöyle dediler: "Aman Allahım! Bu bir insan değil; asil bir melek bu!" ] - Interprétation de ( Yusuf 31 )

[ فَلَمَّا سَمِعَتْ بِمَكْرِهِنَّ أَرْسَلَتْ إِلَيْهِنَّ وَأَعْتَدَتْ لَهُنَّ مُتَّكَأً وَآتَتْ كُلَّ وَاحِدَةٍ مِنْهُنَّ سِكِّينًا وَقَالَتِ اخْرُجْ عَلَيْهِنَّ فَلَمَّا رَأَيْنَهُ أَكْبَرْنَهُ وَقَطَّعْنَ أَيْدِيَهُنَّ وَقُلْنَ حَاشَ لِلَّهِ مَا هَذَا بَشَرًا إِنْ هَذَا إِلَّا مَلَكٌ كَرِيمٌ ] - يوسف 31

Concernant la traduction Ayah | 1627 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish