Temps d'exécution (0,00360 secondes)
  • Résultats: ( 1
  • vers 7
  • de 7
  • )
#1

Interprétation de ( Al-Hijr 76 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O kentin izleri/işaretleri, hâlâ işleyen bir yol üzerindedir. ] - Interprétation de ( Al-Hijr 76 )

[ وَإِنَّهَا لَبِسَبِيلٍ مُقِيمٍ ] - الحجر 76

Concernant la traduction Ayah | 1878 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#2

Interprétation de ( Ya-Sin 20 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Kentin öbür ucundan bir adam koşarak gelip şöyle dedi: "Ey topluluk, bu elçilere uyun!" ] - Interprétation de ( Ya-Sin 20 )

[ وَجَاءَ مِنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ رَجُلٌ يَسْعَى قَالَ يَا قَوْمِ اتَّبِعُوا الْمُرْسَلِينَ ] - يس 20

Concernant la traduction Ayah | 3725 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#3

Interprétation de ( Al-Hijr 74 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O kentin üstünü altına getirdik/üst düzeydekileri alt düzeye indirdik. Ve üzerlerine pişmiş çamurdan taşlar yağdırdık. ] - Interprétation de ( Al-Hijr 74 )

[ فَجَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِنْ سِجِّيلٍ ] - الحجر 74

Concernant la traduction Ayah | 1876 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#4

Interprétation de ( Al-Ankabut 31 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Elçilerimiz, İbrahim'e müjdeyi getirdiklerinde şöyle dediler: "Biz şu kentin halkını helâk edeceğiz. Çünkü ora halkı zalim oldular." ] - Interprétation de ( Al-Ankabut 31 )

[ وَلَمَّا جَاءَتْ رُسُلُنَا إِبْرَاهِيمَ بِالْبُشْرَى قَالُوا إِنَّا مُهْلِكُو أَهْلِ هَذِهِ الْقَرْيَةِ إِنَّ أَهْلَهَا كَانُوا ظَالِمِينَ ] - العنكبوت 31

Concernant la traduction Ayah | 3371 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#5

Interprétation de ( Al-Qasas 20 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. Dedi: "Ey Mûsa, kentin ileri gelenleri seni öldürmeyi planlıyorlar. Çık buradan! Ben sana öğüt verenlerdenim." ] - Interprétation de ( Al-Qasas 20 )

[ وَجَاءَ رَجُلٌ مِنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ يَسْعَى قَالَ يَا مُوسَى إِنَّ الْمَلَأَ يَأْتَمِرُونَ بِكَ لِيَقْتُلُوكَ فَاخْرُجْ إِنِّي لَكَ مِنَ النَّاصِحِينَ ] - القصص 20

Concernant la traduction Ayah | 3272 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#6

Interprétation de ( Al-A'raf 163 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Sor onlara o deniz kıyısındaki kentin durumunu. Cumartesi günü azıp sınır tanımazlık ediyorlardı. Sebt yaptıkları gün balıkları onlara akın akın gelindi; sebt yapmadıklarında ise onlara gelmezdi. Yoldan sapmaları yüzünden onları böyle imtihan ediyorduk. ] - Interprétation de ( Al-A'raf 163 )

[ وَاسْأَلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِ إِذْ يَعْدُونَ فِي السَّبْتِ إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ لَا تَأْتِيهِمْ كَذَلِكَ نَبْلُوهُمْ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ ] - الأعراف 163

Concernant la traduction Ayah | 1117 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#7

Interprétation de ( Al-Kahf 19 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İşte böyle! Onları dirilttik ki, birbirlerine sorup dursunlar. İçlerinden biri şöyle konuştu: "Ne kadar durdunuz?" Dediler: "Bir gün yahut günün bir parçası kadar." Dediler: "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Siz şimdi birinizi şu gümüş para ile kente gönderin de baksın; kentin hangi yiyeceği daha temizse ondan size bir rızık getirsin. Ama nazik ve kurnaz davransın ki, sizi kimseye fark ettirmesin." ] - Interprétation de ( Al-Kahf 19 )

[ وَكَذَلِكَ بَعَثْنَاهُمْ لِيَتَسَاءَلُوا بَيْنَهُمْ قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالُوا رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثْتُمْ فَابْعَثُوا أَحَدَكُمْ بِوَرِقِكُمْ هَذِهِ إِلَى الْمَدِينَةِ فَلْيَنْظُرْ أَيُّهَا أَزْكَى طَعَامًا فَلْيَأْتِكُمْ بِرِزْقٍ مِنْهُ وَلْيَتَلَطَّفْ وَلَا يُشْعِرَنَّ بِكُمْ أَحَدًا ] - الكهف 19

Concernant la traduction Ayah | 2159 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish