Temps d'exécution (0,00319 secondes)
  • Résultats: ( 1
  • vers 6
  • de 6
  • )
#1

Interprétation de ( Az-Zukhruf 80 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yoksa onların sırlarını, fısıltılarını duymadığımızı mı sanıyorlar? Hayır, öyle değil; elçilerimiz yanlarında yazıp duruyorlar. ] - Interprétation de ( Az-Zukhruf 80 )

[ أَمْ يَحْسَبُونَ أَنَّا لَا نَسْمَعُ سِرَّهُمْ وَنَجْوَاهُمْ بَلَى وَرُسُلُنَا لَدَيْهِمْ يَكْتُبُونَ ] - الزخرف 80

Concernant la traduction Ayah | 4405 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#2

Interprétation de ( Hud 77 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Elçilerimiz Lût'a geldiğinde onlar için kaygılanmış, göğsü daralmış da şöyle demişti: "Bu, zorlu bir gün!" ] - Interprétation de ( Hud 77 )

[ وَلَمَّا جَاءَتْ رُسُلُنَا لُوطًا سِيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالَ هَذَا يَوْمٌ عَصِيبٌ ] - هود 77

Concernant la traduction Ayah | 1550 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#3

Interprétation de ( Al-Ankabut 31 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Elçilerimiz, İbrahim'e müjdeyi getirdiklerinde şöyle dediler: "Biz şu kentin halkını helâk edeceğiz. Çünkü ora halkı zalim oldular." ] - Interprétation de ( Al-Ankabut 31 )

[ وَلَمَّا جَاءَتْ رُسُلُنَا إِبْرَاهِيمَ بِالْبُشْرَى قَالُوا إِنَّا مُهْلِكُو أَهْلِ هَذِهِ الْقَرْيَةِ إِنَّ أَهْلَهَا كَانُوا ظَالِمِينَ ] - العنكبوت 31

Concernant la traduction Ayah | 3371 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#4

Interprétation de ( Al-Ankabut 33 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Elçilerimiz Lût'a gelince, onlar yüzünden fenalaştı, eli-kolu birbirine dolandı. "Korkma, tasalanma dediler, biz seni de aileni de kurtaracağız. Ama karın, azaba terk edilenlerden olacaktır." ] - Interprétation de ( Al-Ankabut 33 )

[ وَلَمَّا أَنْ جَاءَتْ رُسُلُنَا لُوطًا سِيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالُوا لَا تَخَفْ وَلَا تَحْزَنْ إِنَّا مُنَجُّوكَ وَأَهْلَكَ إِلَّا امْرَأَتَكَ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ ] - العنكبوت 33

Concernant la traduction Ayah | 3373 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#5

Interprétation de ( Al-An'am 61 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Kulları üzerinde egemenlik sahibi Kaahir'dir O. Üzerinize koruyucular gönderir. Nihayet ölüm birinize geldiğinde, elçilerimiz onu vefat ettirirler. Ne vaktinden önce iş yaparlar onlar ne de vaktinden sonra. ] - Interprétation de ( Al-An'am 61 )

[ وَهُوَ الْقَاهِرُ فَوْقَ عِبَادِهِ وَيُرْسِلُ عَلَيْكُمْ حَفَظَةً حَتَّى إِذَا جَاءَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ تَوَفَّتْهُ رُسُلُنَا وَهُمْ لَا يُفَرِّطُونَ ] - الأنعام 61

Concernant la traduction Ayah | 850 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#6

Interprétation de ( Al-A'raf 37 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yalan düzerek Allah'a iftira eden yahut O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim vardır? İşte bunların Kitap'tan nasipleri kendilerine ulaşır, nihayet elçilerimiz onlara gelip canlarını alırken şöyle derler: "Allah'ın berisinden yakardıklarınız nerede?" Şu cevabı verirler: "Bizden uzaklaşıp kayboldular." Böylece, öz benlikleri aleyhine kendilerinin kâfir olduğuna tanıklık ettiler. ] - Interprétation de ( Al-A'raf 37 )

[ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا أَوْ كَذَّبَ بِآيَاتِهِ أُولَئِكَ يَنَالُهُمْ نَصِيبُهُمْ مِنَ الْكِتَابِ حَتَّى إِذَا جَاءَتْهُمْ رُسُلُنَا يَتَوَفَّوْنَهُمْ قَالُوا أَيْنَ مَا كُنْتُمْ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ قَالُوا ضَلُّوا عَنَّا وَشَهِدُوا عَلَى أَنْفُسِهِمْ أَنَّهُمْ كَانُوا كَافِرِينَ ] - الأعراف 37

Concernant la traduction Ayah | 991 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish