کات (0.00592 دووةم)
  • ئەنجام: ( 41
  • بۆ 50
  • ليرەوە 63
  • )
#41

Interpretation of ( الإسراء 82 ) لة German بة Amir Zaidan - de

[ Und WIR senden nach und nach vom Quran hinab, was eine Heilung und Gnade für die Mumin ist. Doch er bestärkt die Unrecht-Begehenden nur noch im Fehlgehen. ] - Interpretation of ( Al-Israa 82 )

[ وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنِينَ وَلَا يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إِلَّا خَسَارًا ] - الإسراء 82

وةرطيَران ئایەت | 2111 نوسةر | Amir Zaidan زمانى | German
#42

Interpretation of ( الحشر 16 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Durumları, şeytanın durumuna benziyor. Hani, şeytan insana, "Küfret/inkâr et!" der, insan küfür ve inkâra sapınca da şöyle konuşur: "Vallahi ben senden uzağım; ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım!" ] - Interpretation of ( Al-Hashr 16 )

[ كَمَثَلِ الشَّيْطَانِ إِذْ قَالَ لِلْإِنْسَانِ اكْفُرْ فَلَمَّا كَفَرَ قَالَ إِنِّي بَرِيءٌ مِنْكَ إِنِّي أَخَافُ اللَّهَ رَبَّ الْعَالَمِينَ ] - الحشر 16

وةرطيَران ئایەت | 5142 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#43

Interpretation of ( الزخرف 23 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İşte böyle! Senden önce de hangi kente bir uyarıcı göndermişsek oranın servetle şımarmış kodamanları mutlaka şöyle demişlerdir: "Biz atalarımızı bir ümmet/bir din üzerinde bulduk; onların eserlerine uyarak yol alacağız." ] - Interpretation of ( Az-Zukhruf 23 )

[ وَكَذَلِكَ مَا أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ فِي قَرْيَةٍ مِنْ نَذِيرٍ إِلَّا قَالَ مُتْرَفُوهَا إِنَّا وَجَدْنَا آبَاءَنَا عَلَى أُمَّةٍ وَإِنَّا عَلَى آثَارِهِمْ مُقْتَدُونَ ] - الزخرف 23

وةرطيَران ئایەت | 4348 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#44

Interpretation of ( الأنبياء 87 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ve Zünnûn. Hani, kızarak gitmişti de ona asla güç yetiremeyeceğimizi/ölçüyü kendisine uygulamayacağımızı sanmıştı. Sonra, karanlıkların bağrında şöyle yakardı: "Senden başka ilah yok, tespih ederim seni! Kuşkusuz, ben zalimlerden oldum." ] - Interpretation of ( Al-Anbiyaa 87 )

[ وَذَا النُّونِ إِذْ ذَهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ أَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادَى فِي الظُّلُمَاتِ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ ] - الأنبياء 87

وةرطيَران ئایەت | 2570 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#45

Interpretation of ( الرعد 38 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yemin olsun, biz senden önce de resuller gönderdik, onlara da eşler ve evlatlar verdik. Hiçbir resul, Allah'ın izni olmadıkça herhangi bir mucize getiremez. Her süre/süreç için bir kitap vardır. ] - Interpretation of ( Ar-Ra'd 38 )

[ وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلًا مِنْ قَبْلِكَ وَجَعَلْنَا لَهُمْ أَزْوَاجًا وَذُرِّيَّةً وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَنْ يَأْتِيَ بِآيَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ لِكُلِّ أَجَلٍ كِتَابٌ ] - الرعد 38

وةرطيَران ئایەت | 1745 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#46

Interpretation of ( التوبة 86 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ "Allah'a inanın, O'nun resulüyle yan yana cihat edin!" anlamında bir sure indirildiği zaman, onların imkân ve servet sahibi olanları, senden izin isteyerek şöyle demişlerdi: "Bırak bizi, oturanlarla beraber olalım!" ] - Interpretation of ( At-Tawba 86 )

[ وَإِذَا أُنْزِلَتْ سُورَةٌ أَنْ آمِنُوا بِاللَّهِ وَجَاهِدُوا مَعَ رَسُولِهِ اسْتَأْذَنَكَ أُولُو الطَّوْلِ مِنْهُمْ وَقَالُوا ذَرْنَا نَكُنْ مَعَ الْقَاعِدِينَ ] - التوبة 86

وةرطيَران ئایەت | 1321 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#47

Interpretation of ( الرعد 6 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Senden, güzellikten önce kötülük istemede acele ediyorlar. Halbuki önlerinden pek çok örnek gelip geçti. Şu da bir gerçek ki, Rabbin insanlara karşı, zulümlerine rağmen af sahibidir. Ve Rabbinin azabı elbette çok şiddetlidir. ] - Interpretation of ( Ar-Ra'd 6 )

[ وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالسَّيِّئَةِ قَبْلَ الْحَسَنَةِ وَقَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِمُ الْمَثُلَاتُ وَإِنَّ رَبَّكَ لَذُو مَغْفِرَةٍ لِلنَّاسِ عَلَى ظُلْمِهِمْ وَإِنَّ رَبَّكَ لَشَدِيدُ الْعِقَابِ ] - الرعد 6

وةرطيَران ئایەت | 1713 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#48

Interpretation of ( المائدة 114 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Meryem oğlu İsa şöyle yakardı: "Allahım, ey Rabbimiz! Üzerimize gökten bir sofra indir de bizim hem öncekilerimize hem sonrakilerimize bir bayram olsun, senden bir mucize olsun. Rızıklandır bizi! Rızık verenlerin en hayırlısı sensin!" ] - Interpretation of ( Al-Ma'idah 114 )

[ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ اللَّهُمَّ رَبَّنَا أَنْزِلْ عَلَيْنَا مَائِدَةً مِنَ السَّمَاءِ تَكُونُ لَنَا عِيدًا لِأَوَّلِنَا وَآخِرِنَا وَآيَةً مِنْكَ وَارْزُقْنَا وَأَنْتَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ ] - المائدة 114

وةرطيَران ئایەت | 783 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#49

Interpretation of ( النساء 60 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Şunları görmedin mi? Kendilerinin, sana indirilene de senden önce indirilene de inandıklarını sanarken, inkâr etmekle emrolundukları tağutu aralarında hakem yapmak istiyorlar. Zaten şeytan da onları geri dönülmez bir sapıklıkla sersem hale getirmek istiyor. ] - Interpretation of ( An-Nisa' 60 )

[ أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آمَنُوا بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَنْ يَتَحَاكَمُوا إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُوا أَنْ يَكْفُرُوا بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَنْ يُضِلَّهُمْ ضَلَالًا بَعِيدًا ] - النساء 60

وةرطيَران ئایەت | 553 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#50

Interpretation of ( النحل 63 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yemin olsun Allah'a ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik de şeytan onlara amellerini süslü gösterdi. O, bugün de onların dostudur/ o gün de onların dostu idi. Onlar için acıklı bir azap var. ] - Interpretation of ( An-Nahl 63 )

[ تَاللَّهِ لَقَدْ أَرْسَلْنَا إِلَى أُمَمٍ مِنْ قَبْلِكَ فَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ فَهُوَ وَلِيُّهُمُ الْيَوْمَ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ] - النحل 63

وةرطيَران ئایەت | 1964 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish