کات (0.00401 دووةم)
  • ئەنجام: ( 1
  • بۆ 10
  • ليرەوە 10
  • )
#1

Interpretation of ( الحجر 83 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Korkunç titreşimli ses onları da sabaha girecekleri sırada yakaladı. ] - Interpretation of ( Al-Hijr 83 )

[ فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُصْبِحِينَ ] - الحجر 83

وةرطيَران ئایەت | 1885 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#2

Interpretation of ( الحجر 73 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Nihayet o korkunç titreşimli ses, onları güneş doğarken yakaladı. ] - Interpretation of ( Al-Hijr 73 )

[ فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُشْرِقِينَ ] - الحجر 73

وةرطيَران ئایەت | 1875 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#3

Interpretation of ( يس 29 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Olan, sadece korkunç titreşimli bir sesti. Ve bir anda sönüverdiler. ] - Interpretation of ( Ya-Sin 29 )

[ إِنْ كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَإِذَا هُمْ خَامِدُونَ ] - يس 29

وةرطيَران ئایەت | 3734 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#4

Interpretation of ( يس 49 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Sadece korkunç titreşimli bir sesi bekliyorlar. Onlar çekişip dururlarken, o ses kendilerini enseleyecektir. ] - Interpretation of ( Ya-Sin 49 )

[ مَا يَنْظُرُونَ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَأْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ ] - يس 49

وةرطيَران ئایەت | 3754 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#5

Interpretation of ( ص 15 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Bunların beklediği de sadece, en küçük bir gecikmesi olmayan o müthiş titreşimli tek sestir. ] - Interpretation of ( Sad 15 )

[ وَمَا يَنْظُرُ هَؤُلَاءِ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً مَا لَهَا مِنْ فَوَاقٍ ] - ص 15

وةرطيَران ئایەت | 3985 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#6

Interpretation of ( يس 53 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Topu topu korkunç titreşimli bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır. ] - Interpretation of ( Ya-Sin 53 )

[ إِنْ كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَإِذَا هُمْ جَمِيعٌ لَدَيْنَا مُحْضَرُونَ ] - يس 53

وةرطيَران ئایەت | 3758 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#7

Interpretation of ( هود 67 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Zulme sapmış olanları o korkunç titreşimli ses yakaladı da öz yurtlarında yere çökmüş hale geldiler. ] - Interpretation of ( Hud 67 )

[ وَأَخَذَ الَّذِينَ ظَلَمُوا الصَّيْحَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دِيَارِهِمْ جَاثِمِينَ ] - هود 67

وةرطيَران ئایەت | 1540 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#8

Interpretation of ( المؤمنون 41 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Nihayet, o korkunç titreşimli ses onları tam bir biçimde yakaladı da hepsini sel süprüntüsü haline getirdik. Dönmeze gitsin o zalimler topluluğu! ] - Interpretation of ( Al-Muminoon 41 )

[ فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ بِالْحَقِّ فَجَعَلْنَاهُمْ غُثَاءً فَبُعْدًا لِلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ ] - المؤمنون 41

وةرطيَران ئایەت | 2714 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#9

Interpretation of ( هود 94 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Emrimiz gelince Şuayb'ı ve onunla birlikte iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri o yüksek titreşimli sayha yakaladı da öz yurtlarında yere çömelmiş hale geldiler. ] - Interpretation of ( Hud 94 )

[ وَلَمَّا جَاءَ أَمْرُنَا نَجَّيْنَا شُعَيْبًا وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِنَّا وَأَخَذَتِ الَّذِينَ ظَلَمُوا الصَّيْحَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دِيَارِهِمْ جَاثِمِينَ ] - هود 94

وةرطيَران ئایەت | 1567 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish
#10

Interpretation of ( العنكبوت 40 ) لة Turkish بة Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Her birini kendi günahı ile yakaladık. Bazılarının üstüne taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Bir kısmını, o korkunç titreşimli ses yakaladı. Onlardan, yere batırdıklarımız da oldu. Bazılarını da boğduk. Allah onlara zulmedecek değildi. Fakat onlar kendi benliklerine zulmediyorlardı. ] - Interpretation of ( Al-Ankabut 40 )

[ فَكُلًّا أَخَذْنَا بِذَنْبِهِ فَمِنْهُمْ مَنْ أَرْسَلْنَا عَلَيْهِ حَاصِبًا وَمِنْهُمْ مَنْ أَخَذَتْهُ الصَّيْحَةُ وَمِنْهُمْ مَنْ خَسَفْنَا بِهِ الْأَرْضَ وَمِنْهُمْ مَنْ أَغْرَقْنَا وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيَظْلِمَهُمْ وَلَكِنْ كَانُوا أَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ ] - العنكبوت 40

وةرطيَران ئایەت | 3380 نوسةر | Yasar Nuri Ozturk زمانى | Turkish