Masa Jalan (0.00378 saat)
  • Keputusan: ( 1
  • sehingga 10
  • daripada 10
  • )
#1

Tafsiran ( An-Najm 54 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Sarıp doladı onlara, sarıp doladığını. ] - Tafsiran ( An-Najm 54 )

[ فَغَشَّاهَا مَا غَشَّى ] - النجم 54

Perihal terjemahan Ayat | 4838 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#2

Tafsiran ( Ta-ha 78 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Derken, Firavun, ordusuyla birlikte onların arkasına düştü. Ama denizden onları sarıp kuşatan, sarıp kuşattı. ] - Tafsiran ( Ta-ha 78 )

[ فَأَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ بِجُنُودِهِ فَغَشِيَهُمْ مِنَ الْيَمِّ مَا غَشِيَهُمْ ] - طه 78

Perihal terjemahan Ayat | 2426 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#3

Tafsiran ( Ash-Shams 4 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ve onu sarıp sarmaladığı zaman geceye. ] - Tafsiran ( Ash-Shams 4 )

[ وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَاهَا ] - الشمس 4

Perihal terjemahan Ayat | 6047 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#4

Tafsiran ( Al-Ghashiya 1 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Geldi mi sana Ğaşiye'nin/her şeyi her yandan sarıp kaplayacak olanın haberi! ] - Tafsiran ( Al-Ghashiya 1 )

[ هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ ] - الغاشية 1

Perihal terjemahan Ayat | 5968 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#5

Tafsiran ( Yusuf 107 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Peki onlar, Allah'ın azabından bir sarıp sarmalayanın gelmesinden yahut hiç farkında olmadıkları bir sırada kıyametin ansızın tepelerine inmesinden emin mi bulunuyorlar? ] - Tafsiran ( Yusuf 107 )

[ أَفَأَمِنُوا أَنْ تَأْتِيَهُمْ غَاشِيَةٌ مِنْ عَذَابِ اللَّهِ أَوْ تَأْتِيَهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ ] - يوسف 107

Perihal terjemahan Ayat | 1703 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#6

Tafsiran ( Ar-Ra'd 3 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yeri uzatıp döşeyen ve onda oturaklı dağlar ve nehirler vücuda getiren O'dur. Bütün meyvelerden kendi içlerinde ikişer çift yaratmıştır O. Geceyi gündüze sarıp bürümektedir O. Bütün bunlarda derin derin düşünecek bir topluluk için elbette ayetler vardır. ] - Tafsiran ( Ar-Ra'd 3 )

[ وَهُوَ الَّذِي مَدَّ الْأَرْضَ وَجَعَلَ فِيهَا رَوَاسِيَ وَأَنْهَارًا وَمِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ جَعَلَ فِيهَا زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ يُغْشِي اللَّيْلَ النَّهَارَ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ] - الرعد 3

Perihal terjemahan Ayat | 1710 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#7

Tafsiran ( Hud 84 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Medyen'e, kardeşleri Şuayb'ı göndermiştik. Dedi ki: "Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. O'ndan başka tanrınız yok sizin. Eksik ölçüp yanlış tartmayın. Sizi nimet-bereket içinde görüyorum, ama sizin için sarıp kuşatan bir günün azabından da korkuyorum." ] - Tafsiran ( Hud 84 )

[ وَإِلَى مَدْيَنَ أَخَاهُمْ شُعَيْبًا قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللَّهَ مَا لَكُمْ مِنْ إِلَهٍ غَيْرُهُ وَلَا تَنْقُصُوا الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ إِنِّي أَرَاكُمْ بِخَيْرٍ وَإِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ مُحِيطٍ ] - هود 84

Perihal terjemahan Ayat | 1557 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#8

Tafsiran ( Az-Zumar 5 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Gökleri ve yeri hak olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne çekip örtüyor; gündüzü de gecenin üstüne sarıp dürüyor. Güneş'i ve Ay'ı bir buyruğa boyun eğdirmiştir. Hepsi, belirlenmiş bir süreye kadar akar gider. Gözünüzü açın; Azîz'dir O, Gaffâr'dır. ] - Tafsiran ( Az-Zumar 5 )

[ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ يُكَوِّرُ اللَّيْلَ عَلَى النَّهَارِ وَيُكَوِّرُ النَّهَارَ عَلَى اللَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى أَلَا هُوَ الْعَزِيزُ الْغَفَّارُ ] - الزمر 5

Perihal terjemahan Ayat | 4063 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#9

Tafsiran ( Al-A'raf 189 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O, odur ki, sizi bir tek canlıdan yarattı, eşini de ondan vücuda getirdi ki, gönlü buna ısınsın. Eşini sarıp kucaklayınca o, hafif bir yük yüklendi de bir süre onu gezdirdi. Ağırlaştığında ikisi birden Rablerine şöyle dua ettiler: "Bize iyi huylu, yakışıklı bir çocuk verirsen yemin ederiz, şükredenlerden olacağız." ] - Tafsiran ( Al-A'raf 189 )

[ هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَجَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا لِيَسْكُنَ إِلَيْهَا فَلَمَّا تَغَشَّاهَا حَمَلَتْ حَمْلًا خَفِيفًا فَمَرَّتْ بِهِ فَلَمَّا أَثْقَلَتْ دَعَوَا اللَّهَ رَبَّهُمَا لَئِنْ آتَيْتَنَا صَالِحًا لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ ] - الأعراف 189

Perihal terjemahan Ayat | 1143 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#10

Tafsiran ( Al Imran 154 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Sonra bu kederin ardından üzerinize, içinizden bir grubu sarıp kuşatan, güven verici bir uyku indirdi. Bir grup da -gerçekten onlar kendi canlarının derdine düşmüştü- Allah hakkında gerçek dışı sanılara, cahiliye düşüncelerine kapılıyordu. "Şu işten bize bir şey var mı?" diyorlardı. De ki: "Emir/iş ve oluş tümüyle Allah'ındır." Öz benliklerinde, sana açıklamaz oldukları şeyler saklıyorlar. Diyorlar ki: "Bu işten bizim lehimize bir şey olsaydı, şuracıkta öldürülmezdik." Söyle onlara: "Evlerinizde kalsaydınız bile, üzerlerine ölüm yazılmış olanlar, uzanacakları yerleri muhakkak boylayacaklardı." Bu, Allah, göğüslerinizdekini denesin, kalplerinizdekini ortaya çıkarsın diyedir. Allah, göğüslerin özünü çok iyi bilir. ] - Tafsiran ( Al Imran 154 )

[ ثُمَّ أَنْزَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ بَعْدِ الْغَمِّ أَمَنَةً نُعَاسًا يَغْشَى طَائِفَةً مِنْكُمْ وَطَائِفَةٌ قَدْ أَهَمَّتْهُمْ أَنْفُسُهُمْ يَظُنُّونَ بِاللَّهِ غَيْرَ الْحَقِّ ظَنَّ الْجَاهِلِيَّةِ يَقُولُونَ هَلْ لَنَا مِنَ الْأَمْرِ مِنْ شَيْءٍ قُلْ إِنَّ الْأَمْرَ كُلَّهُ لِلَّهِ يُخْفُونَ فِي أَنْفُسِهِمْ مَا لَا يُبْدُونَ لَكَ يَقُولُونَ لَوْ كَانَ لَنَا مِنَ الْأَمْرِ شَيْءٌ مَا قُتِلْنَا هَاهُنَا قُلْ لَوْ كُنْتُمْ فِي بُيُوتِكُمْ لَبَرَزَ الَّذِينَ كُتِبَ عَلَيْهِمُ الْقَتْلُ إِلَى مَضَاجِعِهِمْ وَلِيَبْتَلِيَ اللَّهُ مَا فِي صُدُورِكُمْ وَلِيُمَحِّصَ مَا فِي قُلُوبِكُمْ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ ] - آل عمران 154

Perihal terjemahan Ayat | 447 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish