Masa Jalan (0.00390 saat)
  • Keputusan: ( 1
  • sehingga 7
  • daripada 7
  • )
#1

Tafsiran ( Al-Hijr 76 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O kentin izleri/işaretleri, hâlâ işleyen bir yol üzerindedir. ] - Tafsiran ( Al-Hijr 76 )

[ وَإِنَّهَا لَبِسَبِيلٍ مُقِيمٍ ] - الحجر 76

Perihal terjemahan Ayat | 1878 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#2

Tafsiran ( Ya-Sin 20 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Kentin öbür ucundan bir adam koşarak gelip şöyle dedi: "Ey topluluk, bu elçilere uyun!" ] - Tafsiran ( Ya-Sin 20 )

[ وَجَاءَ مِنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ رَجُلٌ يَسْعَى قَالَ يَا قَوْمِ اتَّبِعُوا الْمُرْسَلِينَ ] - يس 20

Perihal terjemahan Ayat | 3725 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#3

Tafsiran ( Al-Hijr 74 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O kentin üstünü altına getirdik/üst düzeydekileri alt düzeye indirdik. Ve üzerlerine pişmiş çamurdan taşlar yağdırdık. ] - Tafsiran ( Al-Hijr 74 )

[ فَجَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِنْ سِجِّيلٍ ] - الحجر 74

Perihal terjemahan Ayat | 1876 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#4

Tafsiran ( Al-Ankabut 31 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Elçilerimiz, İbrahim'e müjdeyi getirdiklerinde şöyle dediler: "Biz şu kentin halkını helâk edeceğiz. Çünkü ora halkı zalim oldular." ] - Tafsiran ( Al-Ankabut 31 )

[ وَلَمَّا جَاءَتْ رُسُلُنَا إِبْرَاهِيمَ بِالْبُشْرَى قَالُوا إِنَّا مُهْلِكُو أَهْلِ هَذِهِ الْقَرْيَةِ إِنَّ أَهْلَهَا كَانُوا ظَالِمِينَ ] - العنكبوت 31

Perihal terjemahan Ayat | 3371 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#5

Tafsiran ( Al-Qasas 20 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. Dedi: "Ey Mûsa, kentin ileri gelenleri seni öldürmeyi planlıyorlar. Çık buradan! Ben sana öğüt verenlerdenim." ] - Tafsiran ( Al-Qasas 20 )

[ وَجَاءَ رَجُلٌ مِنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ يَسْعَى قَالَ يَا مُوسَى إِنَّ الْمَلَأَ يَأْتَمِرُونَ بِكَ لِيَقْتُلُوكَ فَاخْرُجْ إِنِّي لَكَ مِنَ النَّاصِحِينَ ] - القصص 20

Perihal terjemahan Ayat | 3272 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#6

Tafsiran ( Al-A'raf 163 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Sor onlara o deniz kıyısındaki kentin durumunu. Cumartesi günü azıp sınır tanımazlık ediyorlardı. Sebt yaptıkları gün balıkları onlara akın akın gelindi; sebt yapmadıklarında ise onlara gelmezdi. Yoldan sapmaları yüzünden onları böyle imtihan ediyorduk. ] - Tafsiran ( Al-A'raf 163 )

[ وَاسْأَلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِ إِذْ يَعْدُونَ فِي السَّبْتِ إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ لَا تَأْتِيهِمْ كَذَلِكَ نَبْلُوهُمْ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ ] - الأعراف 163

Perihal terjemahan Ayat | 1117 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish
#7

Tafsiran ( Al-Kahf 19 ) dalam Turkish oleh Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İşte böyle! Onları dirilttik ki, birbirlerine sorup dursunlar. İçlerinden biri şöyle konuştu: "Ne kadar durdunuz?" Dediler: "Bir gün yahut günün bir parçası kadar." Dediler: "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Siz şimdi birinizi şu gümüş para ile kente gönderin de baksın; kentin hangi yiyeceği daha temizse ondan size bir rızık getirsin. Ama nazik ve kurnaz davransın ki, sizi kimseye fark ettirmesin." ] - Tafsiran ( Al-Kahf 19 )

[ وَكَذَلِكَ بَعَثْنَاهُمْ لِيَتَسَاءَلُوا بَيْنَهُمْ قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالُوا رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثْتُمْ فَابْعَثُوا أَحَدَكُمْ بِوَرِقِكُمْ هَذِهِ إِلَى الْمَدِينَةِ فَلْيَنْظُرْ أَيُّهَا أَزْكَى طَعَامًا فَلْيَأْتِكُمْ بِرِزْقٍ مِنْهُ وَلْيَتَلَطَّفْ وَلَا يُشْعِرَنَّ بِكُمْ أَحَدًا ] - الكهف 19

Perihal terjemahan Ayat | 2159 Pengarang | Yasar Nuri Ozturk Bahasa | Turkish