Çalışma zamanı (0,00297 saniye)
  • Sonuçlar: ( 1
  • - 3
  • | 3
  • )
#1

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 45 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ De ki: "Ben sizi ancak vahiyle uyarıyorum." Ama sağırlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler ki! ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 45 )

[ قُلْ إِنَّمَا أُنْذِرُكُمْ بِالْوَحْيِ وَلَا يَسْمَعُ الصُّمُّ الدُّعَاءَ إِذَا مَا يُنْذَرُونَ ] - الأنبياء 45

Çeviri hakkında Ayet | 2528 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#2

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 100 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Onlar için orada derin bir iç çekiş var. Ve onlar orada hiçbir şey işitmezler. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 100 )

[ لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَهُمْ فِيهَا لَا يَسْمَعُونَ ] - الأنبياء 100

Çeviri hakkında Ayet | 2583 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#3

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 179 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yemin olsun ki, biz, cehennem için, cinlerden ve insanlardan, birçok kişiye vücut verdik/birçoğunu döllendirip yaydık. Kalpleri var bunların, onlarla anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler. Davarlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin ta kendileridir bunlar. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 179 )

[ وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرًا مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ لَهُمْ قُلُوبٌ لَا يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ أَعْيُنٌ لَا يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ آذَانٌ لَا يَسْمَعُونَ بِهَا أُولَئِكَ كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ أُولَئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ ] - الأعراف 179

Çeviri hakkında Ayet | 1133 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish