Çalışma zamanı (0,00421 saniye)
  • Sonuçlar: ( 21
  • - 30
  • | 30
  • )
#21

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 48 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ A'raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları bazı erkeklere seslenip şöyle derler: "Bir araya gelmeniz de büyüklük taslamanız da size hiçbir yarar sağlamadı." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 48 )

[ وَنَادَى أَصْحَابُ الْأَعْرَافِ رِجَالًا يَعْرِفُونَهُمْ بِسِيمَاهُمْ قَالُوا مَا أَغْنَى عَنْكُمْ جَمْعُكُمْ وَمَا كُنْتُمْ تَسْتَكْبِرُونَ ] - الأعراف 48

Çeviri hakkında Ayet | 1002 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#22

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 74 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Lût'a da hükümranlık ve ilim verdik. Onu, pislikler üretip duran bir kentten kurtardık. O kent halkı yoldan çıkmış kötü bir kavimdi. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Anbiyaa 74 )

[ وَلُوطًا آتَيْنَاهُ حُكْمًا وَعِلْمًا وَنَجَّيْنَاهُ مِنَ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ تَعْمَلُ الْخَبَائِثَ إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمَ سَوْءٍ فَاسِقِينَ ] - الأنبياء 74

Çeviri hakkında Ayet | 2557 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#23

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Qasas 45 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ancak biz, birçok nesil oluşturduk da bunlar üzerinden ömürler akıp gitti. Sen Medyen halkı içinde oturarak onlara ayetlerimizi okuyor değildin. Biz, peygamberler gönderiyoruz, hepsi bu. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Qasas 45 )

[ وَلَكِنَّا أَنْشَأْنَا قُرُونًا فَتَطَاوَلَ عَلَيْهِمُ الْعُمُرُ وَمَا كُنْتَ ثَاوِيًا فِي أَهْلِ مَدْيَنَ تَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِنَا وَلَكِنَّا كُنَّا مُرْسِلِينَ ] - القصص 45

Çeviri hakkında Ayet | 3297 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#24

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 50 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ateş halkı, cennet halkına seslenir: "Şu sudan yahut Allah'ın sizi rızıklandırdığından biraz da bize akıtın." Şu cevabı verirler: "Allah, o ikisini de, küfre sapanlara haram kılmıştır." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 50 )

[ وَنَادَى أَصْحَابُ النَّارِ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ أَنْ أَفِيضُوا عَلَيْنَا مِنَ الْمَاءِ أَوْ مِمَّا رَزَقَكُمُ اللَّهُ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ حَرَّمَهُمَا عَلَى الْكَافِرِينَ ] - الأعراف 50

Çeviri hakkında Ayet | 1004 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#25

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 46 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ İki taraf arasında bir perde, A'raf üzerinde de herkesi yüzlerinden tanıyan erler vardır. Cennet halkı, özleyip durdukları halde henüz ona girmemiş olanlara şöyle seslenirler: "Selam size!" ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 46 )

[ وَبَيْنَهُمَا حِجَابٌ وَعَلَى الْأَعْرَافِ رِجَالٌ يَعْرِفُونَ كُلًّا بِسِيمَاهُمْ وَنَادَوْا أَصْحَابَ الْجَنَّةِ أَنْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ لَمْ يَدْخُلُوهَا وَهُمْ يَطْمَعُونَ ] - الأعراف 46

Çeviri hakkında Ayet | 1000 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#26

Şunun açıklamasıdır: ( An-Nisa' 75 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Size ne oluyor da Allah yolunda ve "Ey Rabbimiz bizi, halkı zulme sapmış şu kentten çıkar; katından bize bir dost gönder, katından bize bir yardımcı gönder!" diye yakaran mazlum ve çaresiz erkekler, kadınlar, yavrular için savaşmıyorsunuz! ] - Şunun açıklamasıdır: ( An-Nisa' 75 )

[ وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيرًا ] - النساء 75

Çeviri hakkında Ayet | 568 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#27

Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 44 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Cennet halkı ateş halkına şöyle seslenir: "Biz, Rabbimiziin bize vaat ettiğini gerçek bulduk. Peki siz, Rabbinizin size vaat ettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar, "Evet!" derler. Aralarından bir duyurucu şunu ilan eder: "Allah'ın laneti, zalimlerin üzerine olsun!" ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-A'raf 44 )

[ وَنَادَى أَصْحَابُ الْجَنَّةِ أَصْحَابَ النَّارِ أَنْ قَدْ وَجَدْنَا مَا وَعَدَنَا رَبُّنَا حَقًّا فَهَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا قَالُوا نَعَمْ فَأَذَّنَ مُؤَذِّنٌ بَيْنَهُمْ أَنْ لَعْنَةُ اللَّهِ عَلَى الظَّالِمِينَ ] - الأعراف 44

Çeviri hakkında Ayet | 998 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#28

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Ahzab 13 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hani, onlardan bir grup şöyle demişti: "Ey Yesrib halkı, duracak yeriniz yok, hemen geri dönün!" İçlerinden bir grup da Peygamber'den izin istiyor: "İnan olsun, evlerimiz kaygı duyulacak durumda." diyorlardı." Oysaki evleri kaygı duyulacak durumda değildi; sadece kaçmak istiyorlardı. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Ahzab 13 )

[ وَإِذْ قَالَتْ طَائِفَةٌ مِنْهُمْ يَا أَهْلَ يَثْرِبَ لَا مُقَامَ لَكُمْ فَارْجِعُوا وَيَسْتَأْذِنُ فَرِيقٌ مِنْهُمُ النَّبِيَّ يَقُولُونَ إِنَّ بُيُوتَنَا عَوْرَةٌ وَمَا هِيَ بِعَوْرَةٍ إِنْ يُرِيدُونَ إِلَّا فِرَارًا ] - الأحزاب 13

Çeviri hakkında Ayet | 3546 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#29

Şunun açıklamasıdır: ( Al-An'am 119 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Size ne oluyor da üzerine Allah'ın adı anılmış olanlardan yemiyorsunuz? Zorda kalışınız dışında üzerinize haram kıldığını bizzat kendisi size ayrıntılı olarak açıklamıştır. Birçokları ilimsiz bir biçimde kendi keyiflerine uyarak halkı şaşırtıyorlar. Hiç kuşkusuz, senin Rabbin sınır tanımaz azgınları çok iyi bilmektedir. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-An'am 119 )

[ وَمَا لَكُمْ أَلَّا تَأْكُلُوا مِمَّا ذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ وَقَدْ فَصَّلَ لَكُمْ مَا حَرَّمَ عَلَيْكُمْ إِلَّا مَا اضْطُرِرْتُمْ إِلَيْهِ وَإِنَّ كَثِيرًا لَيُضِلُّونَ بِأَهْوَائِهِمْ بِغَيْرِ عِلْمٍ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِالْمُعْتَدِينَ ] - الأنعام 119

Çeviri hakkında Ayet | 908 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#30

Şunun açıklamasıdır: ( Ta-ha 40 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ "Hani, kızkardeşin gidiyor, şöyle diyordu: 'Onun bakımını üstlenecek kişiyi size göstereyim mi?' Nihayet, seni annene geri döndürdük ki, gözü aydın olsun, tasalanmasın. Sen bir de adam öldürmüştün. O zaman seni gamdan kurtarmıştık. Seni iyice bir imtihana çekmiştik. Bunun ardından sen Medyen halkı arasında yıllarca kaldın. Sonra, belirlenen bir vakitte/bir kadere göre geliverdin, ey Mûsa!" ] - Şunun açıklamasıdır: ( Ta-ha 40 )

[ إِذْ تَمْشِي أُخْتُكَ فَتَقُولُ هَلْ أَدُلُّكُمْ عَلَى مَنْ يَكْفُلُهُ فَرَجَعْنَاكَ إِلَى أُمِّكَ كَيْ تَقَرَّ عَيْنُهَا وَلَا تَحْزَنَ وَقَتَلْتَ نَفْسًا فَنَجَّيْنَاكَ مِنَ الْغَمِّ وَفَتَنَّاكَ فُتُونًا فَلَبِثْتَ سِنِينَ فِي أَهْلِ مَدْيَنَ ثُمَّ جِئْتَ عَلَى قَدَرٍ يَا مُوسَى ] - طه 40

Çeviri hakkında Ayet | 2388 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish