Çalışma zamanı (0,00715 saniye)
  • Sonuçlar: ( 61
  • - 70
  • | 91
  • )
#64

Şunun açıklamasıdır: ( Yunus 5 ) içinde Portuguese ile Samir El-Hayek - pt

[ Ele foi Quem originou o sol iluminador e a lua refletidora, e determinou as estações do ano, para que saibais o númerodos anos e seus cômputos. Deus não criou isto senão com prudência; ele elucida os versículos aos sensatos. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yunus 5 )

[ هُوَ الَّذِي جَعَلَ الشَّمْسَ ضِيَاءً وَالْقَمَرَ نُورًا وَقَدَّرَهُ مَنَازِلَ لِتَعْلَمُوا عَدَدَ السِّنِينَ وَالْحِسَابَ مَا خَلَقَ اللَّهُ ذَلِكَ إِلَّا بِالْحَقِّ يُفَصِّلُ الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ ] - يونس 5

Çeviri hakkında Ayet | 1369 Yazar | Samir El-Hayek Dil | Portuguese
#65

Şunun açıklamasıdır: ( Ta-ha 130 ) içinde Portuguese ile Samir El-Hayek - pt

[ Tolera, pois (ó Mensageiro), o que dizem os incrédulos, e celebra os louvores do teu Senhor antes do nascer do sol, antes do seu ocaso durante certas horas da noite; glorifica teu Senhor nos dois extremos do dia, para que sejas comprazido. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Ta-ha 130 )

[ فَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ غُرُوبِهَا وَمِنْ آنَاءِ اللَّيْلِ فَسَبِّحْ وَأَطْرَافَ النَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرْضَى ] - طه 130

Çeviri hakkında Ayet | 2478 Yazar | Samir El-Hayek Dil | Portuguese
#66

Şunun açıklamasıdır: ( Ta-ha 130 ) içinde Spanish ile Julio Cortes - es

[ ¡Ten paciencia, pues, con lo que dicen y celebra las alabanzas de tu Señor antes de la salida del sol y antes de su puesta! ¡Glorifícale durante las horas de la noche y en las horas extremas del día! Quizás, así, quedes satisfecho. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Ta-ha 130 )

[ فَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ غُرُوبِهَا وَمِنْ آنَاءِ اللَّيْلِ فَسَبِّحْ وَأَطْرَافَ النَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرْضَى ] - طه 130

Çeviri hakkında Ayet | 2478 Yazar | Julio Cortes Dil | Spanish
#67

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Kahf 17 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Güneş'i görüyorsun: Doğduğu vakit mağaralarından sağ tarafa kayar, battığı vakit ise onları sol tarafa doğru makaslayıp geçer. Böylece onlar mağaranın geniş boşluğu içindedirler. Bu, Allah'ın mucizelerindendir. Allah'ın kılavuzluk ettiği, doğruyu bulmuştur. Şaşırttığına gelince, sen ona yol gösteren bir velî asla bulamazsın. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Kahf 17 )

[ وَتَرَى الشَّمْسَ إِذَا طَلَعَتْ تَزَاوَرُ عَنْ كَهْفِهِمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَإِذَا غَرَبَتْ تَقْرِضُهُمْ ذَاتَ الشِّمَالِ وَهُمْ فِي فَجْوَةٍ مِنْهُ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ مَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ وَلِيًّا مُرْشِدًا ] - الكهف 17

Çeviri hakkında Ayet | 2157 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#68

Şunun açıklamasıdır: ( Az-Zumar 5 ) içinde Spanish ile Julio Cortes - es

[ Ha creado con un fin los cielos y la tierra. Hace que la noche suceda al día y el día a la noche. Ha sujetado el sol y la luna, prosiguiendo cada uno su curso hacia un término fijo. ¿No es Él el Poderoso, el Indulgente? ] - Şunun açıklamasıdır: ( Az-Zumar 5 )

[ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ يُكَوِّرُ اللَّيْلَ عَلَى النَّهَارِ وَيُكَوِّرُ النَّهَارَ عَلَى اللَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى أَلَا هُوَ الْعَزِيزُ الْغَفَّارُ ] - الزمر 5

Çeviri hakkında Ayet | 4063 Yazar | Julio Cortes Dil | Spanish
#69

Şunun açıklamasıdır: ( Luqman 29 ) içinde Spanish ile Julio Cortes - es

[ ¿No ves que Alá hace que la noche entre en el día y que el día entre en la noche, ha sujetado el sol y la luna, prosiguiendo los dos su curso hasta un término fijo, y que Alá está bien informado de lo que hacéis? ] - Şunun açıklamasıdır: ( Luqman 29 )

[ أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى وَأَنَّ اللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ ] - لقمان 29

Çeviri hakkında Ayet | 3498 Yazar | Julio Cortes Dil | Spanish
#70

Şunun açıklamasıdır: ( Fatir 13 ) içinde Norwegian ile Einar Berg - no

[ Han lar natten gå over i dag, og lar dagen bli natt. Han har satt sol og måne i tjeneste. Begge løper med sin bestemte tid. Dette er Gud, deres Herre! Ham tilhører herreveldet, og de dere påkaller utenom Ham, eier ikke så meget som et daddelskinn. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Fatir 13 )

[ يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى ذَلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُ وَالَّذِينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِهِ مَا يَمْلِكُونَ مِنْ قِطْمِيرٍ ] - فاطر 13

Çeviri hakkında Ayet | 3673 Yazar | Einar Berg Dil | Norwegian
#61

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Kahf 86 ) içinde Portuguese ile Samir El-Hayek - pt

[ Até que, chegando ao poente do sol, viu-o pôr-se numa fonte fervente, perto da qual encontrou um povo. Dissemos-lhe: Ó Zul Carnain, tens autoridade para castigá-los ou tratá-los com benevolência. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Kahf 86 )

[ حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ فِي عَيْنٍ حَمِئَةٍ وَوَجَدَ عِنْدَهَا قَوْمًا قُلْنَا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ إِمَّا أَنْ تُعَذِّبَ وَإِمَّا أَنْ تَتَّخِذَ فِيهِمْ حُسْنًا ] - الكهف 86

Çeviri hakkında Ayet | 2226 Yazar | Samir El-Hayek Dil | Portuguese
#62

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Kawthar 2 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ O halde, sen de Rabbin için namaz kıl/dua et ve göğsünü gererek dimdik dur/sağ elini sol elinin üzerine koyup kıyam et/namazı vakti girer girmez kıl/kavrayışını bilgi ile derinleştir/eti yenecek hayvan kes! ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Kawthar 2 )

[ فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ ] - الكوثر 2

Çeviri hakkında Ayet | 6206 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#63

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Kahf 18 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Sen onları uyanıktırlar sanırsın; oysaki onlar uykudadırlar. Onları sağ tarafa da sol tarafa da çeviririz. Köpekleri de iki kolunu girişe uzatıp yaymıştır. Onların durumunu görseydin kesinlikle onlardan yüz çevirip kaçırdın. Ve onlardan içinde mutlaka korku doldurulurdu. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Kahf 18 )

[ وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا ] - الكهف 18

Çeviri hakkında Ayet | 2158 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish