الزمن (0,00500 ثانية)
  • النتائج: ( 1
  • الى 5
  • من 5
  • )
#1

ترجمة ( المزمل 13 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Boğazdan zor geçen bir yiyecek, korkunç bir azap var, ] - ترجمة ( Al-Muzzammil 13 )

[ وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا ] - المزمل 13

حول الترجمة الآية | 5488 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#2

ترجمة ( يوسف 47 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yûsuf dedi: "Alışılageldiği şekliyle yedi yıl ekin ekeceksiniz. Biçtiklerinizden yiyecek kadar az bir miktar alır, gerisini başağında bırakırsınız." ] - ترجمة ( Yusuf 47 )

[ قَالَ تَزْرَعُونَ سَبْعَ سِنِينَ دَأَبًا فَمَا حَصَدْتُمْ فَذَرُوهُ فِي سُنْبُلِهِ إِلَّا قَلِيلًا مِمَّا تَأْكُلُونَ ] - يوسف 47

حول الترجمة الآية | 1643 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#3

ترجمة ( يوسف 41 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ "Ey benim zından arkadaşlarım! Rüyanıza gelince: Bir taneniz rab edindiği kişiye şarap sunacak. Ötekiniz ise asılacak da kuşlar başından yiyecek. Hakkında fetva sorduğunuz iş, böyle hükme bağlanmıştır." ] - ترجمة ( Yusuf 41 )

[ يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ أَمَّا أَحَدُكُمَا فَيَسْقِي رَبَّهُ خَمْرًا وَأَمَّا الْآخَرُ فَيُصْلَبُ فَتَأْكُلُ الطَّيْرُ مِنْ رَأْسِهِ قُضِيَ الْأَمْرُ الَّذِي فِيهِ تَسْتَفْتِيَانِ ] - يوسف 41

حول الترجمة الآية | 1637 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#4

ترجمة ( يوسف 65 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yüklerini açtıklarında sermayelerini buldular; onlara geri verilmişti. "Ey babamız, dediler, daha ne istiyoruz! İşte sermayemiz, bize geri verilmiş. Ailemize yeniden yiyecek alırız. Kardeşimizi koruruz. Bir deve yükü zahire de ilave ederiz. Zaten şu aldığımız az bir miktardır." ] - ترجمة ( Yusuf 65 )

[ وَلَمَّا فَتَحُوا مَتَاعَهُمْ وَجَدُوا بِضَاعَتَهُمْ رُدَّتْ إِلَيْهِمْ قَالُوا يَا أَبَانَا مَا نَبْغِي هَذِهِ بِضَاعَتُنَا رُدَّتْ إِلَيْنَا وَنَمِيرُ أَهْلَنَا وَنَحْفَظُ أَخَانَا وَنَزْدَادُ كَيْلَ بَعِيرٍ ذَلِكَ كَيْلٌ يَسِيرٌ ] - يوسف 65

حول الترجمة الآية | 1661 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish
#5

ترجمة ( الأنعام 145 ) في Turkish من طرف Yasar Nuri Ozturk - tr

[ De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah'tan başkası adına boğazlanmış bir murdar." Iztırar haline düşen, başkasının hakkına dokunmamak, zorunluluk sınırını da aşmamak şartıyla bunlardan yiyebilir. Çünkü senin Rabbin çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. ] - ترجمة ( Al-An'am 145 )

[ قُلْ لَا أَجِدُ فِي مَا أُوحِيَ إِلَيَّ مُحَرَّمًا عَلَى طَاعِمٍ يَطْعَمُهُ إِلَّا أَنْ يَكُونَ مَيْتَةً أَوْ دَمًا مَسْفُوحًا أَوْ لَحْمَ خِنْزِيرٍ فَإِنَّهُ رِجْسٌ أَوْ فِسْقًا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَإِنَّ رَبَّكَ غَفُورٌ رَحِيمٌ ] - الأنعام 145

حول الترجمة الآية | 934 الكاتب | Yasar Nuri Ozturk اللغة | Turkish