Runtime (0.00342 seconds)
  • Results: ( 1
  • to 5
  • of 5
  • )
#1

Interpretation of ( As-Saaffat 134 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Onu ve ailesini toptan kurtarmıştık biz. ] - Interpretation of ( As-Saaffat 134 )

[ إِذْ نَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ أَجْمَعِينَ ] - الصافات 134

About translation Aya | 3922 Author | Yasar Nuri Ozturk Language | Turkish
#2

Interpretation of ( As-Saaffat 76 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Ve kurtarmıştık onu da ailesini de o büyük sıkıntıdan. ] - Interpretation of ( As-Saaffat 76 )

[ وَنَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ ] - الصافات 76

About translation Aya | 3864 Author | Yasar Nuri Ozturk Language | Turkish
#3

Interpretation of ( Al-Qamar 34 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Biz de üzerlerine çakıl taşları fırlatan bir rüzgâr gönderdik. Sadece Lût'un ailesini, seher vakti kurtarmıştık, ] - Interpretation of ( Al-Qamar 34 )

[ إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ حَاصِبًا إِلَّا آلَ لُوطٍ نَجَّيْنَاهُمْ بِسَحَرٍ ] - القمر 34

About translation Aya | 4880 Author | Yasar Nuri Ozturk Language | Turkish
#4

Interpretation of ( Al-A'raf 141 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Şunu da hatırlayın: Sizi Firavun hanedanından kurtarmıştık. Size azabın en kötüsü ile işkence ediyorlardı: Oğlanlarınızı katlediyorlar, kadınlarınıza hayasızca davranıyorlar/kadınlarınızın rahimlerini yokluyorlar/kadınlarınızı hayata salıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden gelmiş büyük bir imtihan vardı. ] - Interpretation of ( Al-A'raf 141 )

[ وَإِذْ أَنْجَيْنَاكُمْ مِنْ آلِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُوءَ الْعَذَابِ يُقَتِّلُونَ أَبْنَاءَكُمْ وَيَسْتَحْيُونَ نِسَاءَكُمْ وَفِي ذَلِكُمْ بَلَاءٌ مِنْ رَبِّكُمْ عَظِيمٌ ] - الأعراف 141

About translation Aya | 1095 Author | Yasar Nuri Ozturk Language | Turkish
#5

Interpretation of ( Ta-ha 40 ) in Turkish by Yasar Nuri Ozturk - tr

[ "Hani, kızkardeşin gidiyor, şöyle diyordu: 'Onun bakımını üstlenecek kişiyi size göstereyim mi?' Nihayet, seni annene geri döndürdük ki, gözü aydın olsun, tasalanmasın. Sen bir de adam öldürmüştün. O zaman seni gamdan kurtarmıştık. Seni iyice bir imtihana çekmiştik. Bunun ardından sen Medyen halkı arasında yıllarca kaldın. Sonra, belirlenen bir vakitte/bir kadere göre geliverdin, ey Mûsa!" ] - Interpretation of ( Ta-ha 40 )

[ إِذْ تَمْشِي أُخْتُكَ فَتَقُولُ هَلْ أَدُلُّكُمْ عَلَى مَنْ يَكْفُلُهُ فَرَجَعْنَاكَ إِلَى أُمِّكَ كَيْ تَقَرَّ عَيْنُهَا وَلَا تَحْزَنَ وَقَتَلْتَ نَفْسًا فَنَجَّيْنَاكَ مِنَ الْغَمِّ وَفَتَنَّاكَ فُتُونًا فَلَبِثْتَ سِنِينَ فِي أَهْلِ مَدْيَنَ ثُمَّ جِئْتَ عَلَى قَدَرٍ يَا مُوسَى ] - طه 40

About translation Aya | 2388 Author | Yasar Nuri Ozturk Language | Turkish