Temps d'exécution (0,00353 secondes)
  • Résultats: ( 1
  • vers 9
  • de 9
  • )
#1

Interprétation de ( Al-Mursalat 11 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Resuller vakte bağlandığında, ] - Interprétation de ( Al-Mursalat 11 )

[ وَإِذَا الرُّسُلُ أُقِّتَتْ ] - المرسلات 11

Concernant la traduction Ayah | 5633 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#2

Interprétation de ( Al-Mursalat 12 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Hangi gün için vakte bağlandılar? ] - Interprétation de ( Al-Mursalat 12 )

[ لِأَيِّ يَوْمٍ أُجِّلَتْ ] - المرسلات 12

Concernant la traduction Ayah | 5634 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#3

Interprétation de ( As-Saaffat 174 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Bir vakte kadar onlardan yüz çevir! ] - Interprétation de ( As-Saaffat 174 )

[ فَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّى حِينٍ ] - الصافات 174

Concernant la traduction Ayah | 3962 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#4

Interprétation de ( As-Saaffat 178 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Yüz çevir onlardan belli bir vakte kadar! ] - Interprétation de ( As-Saaffat 178 )

[ وَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّى حِينٍ ] - الصافات 178

Concernant la traduction Ayah | 3966 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#5

Interprétation de ( As-Saaffat 148 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Onlar inandılar. Biz de onları bir vakte kadar nimetlendirdik. ] - Interprétation de ( As-Saaffat 148 )

[ فَآمَنُوا فَمَتَّعْنَاهُمْ إِلَى حِينٍ ] - الصافات 148

Concernant la traduction Ayah | 3936 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#6

Interprétation de ( Adh-Dhariyat 43 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Semûd'da da bir ibret var. Onlara şöyle denmişti: "Bir vakte kadar yiyip içip eğlenin." ] - Interprétation de ( Adh-Dhariyat 43 )

[ وَفِي ثَمُودَ إِذْ قِيلَ لَهُمْ تَمَتَّعُوا حَتَّى حِينٍ ] - الذاريات 43

Concernant la traduction Ayah | 4718 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#7

Interprétation de ( An-Nisa' 89 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Onlarla eşitlenesiniz diye kendilerinin küfre saptığı gibi küfre sapmanızı istediler. O halde, Allah yolunda göç edecekleri vakte kadar onlardan dostlar edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Bir daha da onlardan ne dost edinin ne de yardımcı. ] - Interprétation de ( An-Nisa' 89 )

[ وَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُوا فَتَكُونُونَ سَوَاءً فَلَا تَتَّخِذُوا مِنْهُمْ أَوْلِيَاءَ حَتَّى يُهَاجِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَخُذُوهُمْ وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ وَجَدْتُمُوهُمْ وَلَا تَتَّخِذُوا مِنْهُمْ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا ] - النساء 89

Concernant la traduction Ayah | 582 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#8

Interprétation de ( Ar-Ra'd 2 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Allah odur ki, gökleri direksiz yükseltmiştir; görüyorsunuz onları... Sonra arş üzerine egemen olmuştur. Güneş'i ve Ay'ı da boyun eğdirmiştir. Bunların tümü belirlenmiş bir vakte kadar akar dururlar. Oluşu yönlendirir, çekip çevirir O... Ayetleri birer birer gözler önüne serer ki, Rabbinize kavuşacağınıza açık-seçik inanasınız. ] - Interprétation de ( Ar-Ra'd 2 )

[ اللَّهُ الَّذِي رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى يُدَبِّرُ الْأَمْرَ يُفَصِّلُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ بِلِقَاءِ رَبِّكُمْ تُوقِنُونَ ] - الرعد 2

Concernant la traduction Ayah | 1709 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish
#9

Interprétation de ( Al-Anfal 72 ) dans Turkish par Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Onlar ki, inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihat ettiler; onlar ki hicret edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, hicret edecekleri vakte kadar size onların yönetiminden bir şey düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine yardım etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. ] - Interprétation de ( Al-Anfal 72 )

[ إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنْفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آوَوْا وَنَصَرُوا أُولَئِكَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَلَمْ يُهَاجِرُوا مَا لَكُمْ مِنْ وَلَايَتِهِمْ مِنْ شَيْءٍ حَتَّى يُهَاجِرُوا وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ إِلَّا عَلَى قَوْمٍ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ مِيثَاقٌ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ ] - الأنفال 72

Concernant la traduction Ayah | 1232 Auteur | Yasar Nuri Ozturk Langue | Turkish