Çalışma zamanı (0,00385 saniye)
  • Sonuçlar: ( 1
  • - 9
  • | 9
  • )
#1

Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 78 ) içinde German ile Amir Zaidan - de

[ Sie sagten: "Al-'aziz! Er hat doch einen Vater, der ein Greis ist, so nimm einen von uns an seiner Stelle fest. Wir sehen dich doch als einen der Muhsin." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 78 )

[ قَالُوا يَا أَيُّهَا الْعَزِيزُ إِنَّ لَهُ أَبًا شَيْخًا كَبِيرًا فَخُذْ أَحَدَنَا مَكَانَهُ إِنَّا نَرَاكَ مِنَ الْمُحْسِنِينَ ] - يوسف 78

Çeviri hakkında Ayet | 1674 Yazar | Amir Zaidan Dil | German
#2

Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 30 ) içinde German ile Amir Zaidan - de

[ Und manche Frauen in der Stadt sagten: "Die Ehefrau von Al-'aziz suchte ihren Diener gegen seine Neigung zu verführen, er ließ sie unbändig flammende Liebe für ihn empfinden. Gewiß, wir sehen sie sicherlich im offenkundigen Irrtum." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 30 )

[ وَقَالَ نِسْوَةٌ فِي الْمَدِينَةِ امْرَأَتُ الْعَزِيزِ تُرَاوِدُ فَتَاهَا عَنْ نَفْسِهِ قَدْ شَغَفَهَا حُبًّا إِنَّا لَنَرَاهَا فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ ] - يوسف 30

Çeviri hakkında Ayet | 1626 Yazar | Amir Zaidan Dil | German
#3

Şunun açıklamasıdır: ( Al Imran 26 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Şöyle yakar: "Ey mülkün/saltanatın Mâlik'i/sahibi olan Allahım! Sen mülkü/saltanatı dilediğine verir, mülkü/ saltanatı dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltip aziz edersin, dilediğini alçaltıp zelil kılarsın. İmkân, mal ve nimet senin elindedir. Sen, her şeye kadirsin." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al Imran 26 )

[ قُلِ اللَّهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَاءُ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَاءُ بِيَدِكَ الْخَيْرُ إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ] - آل عمران 26

Çeviri hakkında Ayet | 319 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#4

Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 88 ) içinde German ile Amir Zaidan - de

[ Und als sie bei ihm eintraten, sagten sie: "Oh Al-'aziz! Wir und unsere Familie litten Not und wir brachten minderwertige Handelsware mit. Bitte gib uns voll-ständiges Maß und gewähre uns Sadaqa. Gewiß, ALLAH vergilt den Sadaqa- Gewährenden. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 88 )

[ فَلَمَّا دَخَلُوا عَلَيْهِ قَالُوا يَا أَيُّهَا الْعَزِيزُ مَسَّنَا وَأَهْلَنَا الضُّرُّ وَجِئْنَا بِبِضَاعَةٍ مُزْجَاةٍ فَأَوْفِ لَنَا الْكَيْلَ وَتَصَدَّقْ عَلَيْنَا إِنَّ اللَّهَ يَجْزِي الْمُتَصَدِّقِينَ ] - يوسف 88

Çeviri hakkında Ayet | 1684 Yazar | Amir Zaidan Dil | German
#5

Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 51 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ Kral dedi: "Yûsuf'un nefsinden murat almak istediğinizde, derdiniz ne idi?" Dediler ki: "Allah şahit, biz onun hiçbir kötülüğünü bilmiyoruz." Aziz'in karısı dedi ki: "İşte şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben onunla gönül eğlendirmek istemiştim. O, özü-sözü doğru insanlardandı." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 51 )

[ قَالَ مَا خَطْبُكُنَّ إِذْ رَاوَدْتُنَّ يُوسُفَ عَنْ نَفْسِهِ قُلْنَ حَاشَ لِلَّهِ مَا عَلِمْنَا عَلَيْهِ مِنْ سُوءٍ قَالَتِ امْرَأَتُ الْعَزِيزِ الْآنَ حَصْحَصَ الْحَقُّ أَنَا رَاوَدْتُهُ عَنْ نَفْسِهِ وَإِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ ] - يوسف 51

Çeviri hakkında Ayet | 1647 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#6

Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 30 ) içinde Malay ile Abdullah Muhammad Basmeih - ms

[ Dan (sesudah itu) perempuan-perempuan di bandar Mesir (mencaci hal Zulaikha dengan) berkata: Isteri Al-Aziz itu memujuk hambanya (Yusuf) berkehendakkan dirinya, sesungguhnya cintanya (kepada Yusuf) itu sudahlah meresap ke dalam lipatan hatinya; sesungguhnya kami memandangnya berada dalam kesesatan yang nyata." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 30 )

[ وَقَالَ نِسْوَةٌ فِي الْمَدِينَةِ امْرَأَتُ الْعَزِيزِ تُرَاوِدُ فَتَاهَا عَنْ نَفْسِهِ قَدْ شَغَفَهَا حُبًّا إِنَّا لَنَرَاهَا فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ ] - يوسف 30

Çeviri hakkında Ayet | 1626 Yazar | Abdullah Muhammad Basmeih Dil | Malay
#7

Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 51 ) içinde German ile Amir Zaidan - de

[ Er sagte: "Was war euer Bestreben, als ihr Yusuf gegen seine Neigung zu verführen suchtet?" Sie sagten: "Makelloser ALLAH! Wir kannten von ihm nichts Verwerfliches." Die Frau von Al-'aziz sagte: "Nun ist dieWahrheit erkennbar. Ich suchte ihn gegen seine Neigung zu verführen und gewiß, er ist doch von den Wahrhaftigen! ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 51 )

[ قَالَ مَا خَطْبُكُنَّ إِذْ رَاوَدْتُنَّ يُوسُفَ عَنْ نَفْسِهِ قُلْنَ حَاشَ لِلَّهِ مَا عَلِمْنَا عَلَيْهِ مِنْ سُوءٍ قَالَتِ امْرَأَتُ الْعَزِيزِ الْآنَ حَصْحَصَ الْحَقُّ أَنَا رَاوَدْتُهُ عَنْ نَفْسِهِ وَإِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ ] - يوسف 51

Çeviri hakkında Ayet | 1647 Yazar | Amir Zaidan Dil | German
#8

Şunun açıklamasıdır: ( Al-An'am 151 ) içinde Turkish ile Yasar Nuri Ozturk - tr

[ De ki onlara: "Hadi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Ana-babaya çok iyi davranın. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın. Allah'ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz." ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-An'am 151 )

[ قُلْ تَعَالَوْا أَتْلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمْ عَلَيْكُمْ أَلَّا تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا وَلَا تَقْتُلُوا أَوْلَادَكُمْ مِنْ إِمْلَاقٍ نَحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَإِيَّاهُمْ وَلَا تَقْرَبُوا الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَلَا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلَّا بِالْحَقِّ ذَلِكُمْ وَصَّاكُمْ بِهِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ ] - الأنعام 151

Çeviri hakkında Ayet | 940 Yazar | Yasar Nuri Ozturk Dil | Turkish
#9

Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 51 ) içinde Malay ile Abdullah Muhammad Basmeih - ms

[ Setelah perempuan-perempuan itu dipanggil), raja bertanya kepada mereka: "Apahal kamu, semasa kamu memujuk Yusuf mengenai dirinya?" Mereka menjawab: JauhNya Allah dari segala cacat cela, kami tidak mengetahui sesuatu kejahatan terhadap Yusuf". Isteri Al-Aziz pun berkata: "Sekarang ternyatalah kebenaran (yang selama ini tersembunyi), akulah yang memujuk Yusuf berkehendakkan dirinya (tetapi ia telah menolak); dan sesungguhnya adalah ia dari orang-orang yang benar. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Yusuf 51 )

[ قَالَ مَا خَطْبُكُنَّ إِذْ رَاوَدْتُنَّ يُوسُفَ عَنْ نَفْسِهِ قُلْنَ حَاشَ لِلَّهِ مَا عَلِمْنَا عَلَيْهِ مِنْ سُوءٍ قَالَتِ امْرَأَتُ الْعَزِيزِ الْآنَ حَصْحَصَ الْحَقُّ أَنَا رَاوَدْتُهُ عَنْ نَفْسِهِ وَإِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ ] - يوسف 51

Çeviri hakkında Ayet | 1647 Yazar | Abdullah Muhammad Basmeih Dil | Malay