Çalışma zamanı (0,00351 saniye)
  • Sonuçlar: ( 1
  • - 10
  • | 12
  • )
#1

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Haaqqa 50 ) içinde Swedish ile Knut Bernström - sv

[ och detta kommer att orsaka förnekarna [själva] bitter grämelse. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Haaqqa 50 )

[ وَإِنَّهُ لَحَسْرَةٌ عَلَى الْكَافِرِينَ ] - الحاقة 50

Çeviri hakkında Ayet | 5373 Yazar | Knut Bernström Dil | Swedish
#2

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Insan 13 ) içinde Norwegian ile Einar Berg - no

[ Hvilende der på sine leier møter de verken solens hete eller bitter kulde. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Insan 13 )

[ مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ لَا يَرَوْنَ فِيهَا شَمْسًا وَلَا زَمْهَرِيرًا ] - الإنسان 13

Çeviri hakkında Ayet | 5604 Yazar | Einar Berg Dil | Norwegian
#3

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Qamar 46 ) içinde Norwegian ile Einar Berg - no

[ Nei, timen er fastsatt tid for dem, og timen er hard og bitter. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Qamar 46 )

[ بَلِ السَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَالسَّاعَةُ أَدْهَى وَأَمَرُّ ] - القمر 46

Çeviri hakkında Ayet | 4892 Yazar | Einar Berg Dil | Norwegian
#4

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Qamar 19 ) içinde English ile Mohammad Habib Shakir - en

[ Surely We sent on them a tornado in a day of bitter ill-luck ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Qamar 19 )

[ إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي يَوْمِ نَحْسٍ مُسْتَمِرٍّ ] - القمر 19

Çeviri hakkında Ayet | 4865 Yazar | Mohammad Habib Shakir Dil | English
#5

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Qamar 46 ) içinde English ile Mohammad Habib Shakir - en

[ Nay, the hour is their promised time, and the hour shall be most grievous and bitter. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Qamar 46 )

[ بَلِ السَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَالسَّاعَةُ أَدْهَى وَأَمَرُّ ] - القمر 46

Çeviri hakkında Ayet | 4892 Yazar | Mohammad Habib Shakir Dil | English
#6

Şunun açıklamasıdır: ( Maryam 59 ) içinde Swedish ile Knut Bernström - sv

[ Men efter dem kom människor av sämre halt. De lät bönen falla i glömska och gick dit deras passioner drev dem; de skall drabbas av bitter besvikelse. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Maryam 59 )

[ فَخَلَفَ مِنْ بَعْدِهِمْ خَلْفٌ أَضَاعُوا الصَّلَاةَ وَاتَّبَعُوا الشَّهَوَاتِ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَيًّا ] - مريم 59

Çeviri hakkında Ayet | 2309 Yazar | Knut Bernström Dil | Swedish
#7

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Furqan 53 ) içinde German ile Amir Zaidan - de

[ Und ER ist Derjenige, Der beide Meere nebeneinander machte. Dieses ist wohlschmeckend, süß, und dieses ist salzig, bitter. Und ER machte zwischen ihnen eine Trennung und eine komplette Isolierung. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Furqan 53 )

[ وَهُوَ الَّذِي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ هَذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ وَهَذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ وَجَعَلَ بَيْنَهُمَا بَرْزَخًا وَحِجْرًا مَحْجُورًا ] - الفرقان 53

Çeviri hakkında Ayet | 2908 Yazar | Amir Zaidan Dil | German
#8

Şunun açıklamasıdır: ( Al-Furqan 53 ) içinde Dutch ile Sofian S. Siregar - nl

[ Hij is Degem Die de twee zeeën naast elkaar doet stromen, de een zoet en fris van smaak, de ander zout en bitter. En Hij heeft een afscheiding tussen hen geplaatst, en (die is) als een onverbrugbare afscheiding. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Al-Furqan 53 )

[ وَهُوَ الَّذِي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ هَذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ وَهَذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ وَجَعَلَ بَيْنَهُمَا بَرْزَخًا وَحِجْرًا مَحْجُورًا ] - الفرقان 53

Çeviri hakkında Ayet | 2908 Yazar | Sofian S. Siregar Dil | Dutch
#9

Şunun açıklamasıdır: ( Saba 16 ) içinde Swedish ile Knut Bernström - sv

[ Men de vände ryggen åt [Gud], och Vi lät `Arim-dammens vattenmassor svämma över [med våldsam kraft och skölja bort] de två trädgårdarna, och i deras ställe satte Vi trädgårdar med [träd som gav] bitter frukt, tamarisker och några vilda lotusträd. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Saba 16 )

[ فَأَعْرَضُوا فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ سَيْلَ الْعَرِمِ وَبَدَّلْنَاهُمْ بِجَنَّتَيْهِمْ جَنَّتَيْنِ ذَوَاتَيْ أُكُلٍ خَمْطٍ وَأَثْلٍ وَشَيْءٍ مِنْ سِدْرٍ قَلِيلٍ ] - سبأ 16

Çeviri hakkında Ayet | 3622 Yazar | Knut Bernström Dil | Swedish
#10

Şunun açıklamasıdır: ( Saba 16 ) içinde English ile Mohammad Habib Shakir - en

[ But they turned aside, so We sent upon them a torrent of which the rush could not be withstood, and in place of their two gardens We gave to them two gardens yielding bitter fruit and (growing) tamarisk and a few lote-trees. ] - Şunun açıklamasıdır: ( Saba 16 )

[ فَأَعْرَضُوا فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ سَيْلَ الْعَرِمِ وَبَدَّلْنَاهُمْ بِجَنَّتَيْهِمْ جَنَّتَيْنِ ذَوَاتَيْ أُكُلٍ خَمْطٍ وَأَثْلٍ وَشَيْءٍ مِنْ سِدْرٍ قَلِيلٍ ] - سبأ 16

Çeviri hakkında Ayet | 3622 Yazar | Mohammad Habib Shakir Dil | English